“BİR ELİ YAĞDA BİR ELİ BALDA YAŞAYANLARIN KRİZDEN HABERİNİN OLMAMASI NORMALDİR”

Budak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“TÜİK verilerine göre 54 milyon 572 bin kişinin yani nüfusun yüzde 69.2’nin borç içinde olduğu, bu yılın ilk 8 ayında kepenk indiren esnaf sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artışla 72 bin sınırına dayandığı, dev şirketlerin konkordato için adeta sıraya girdiği, KOBİ’lerin ayakta kalabilmek için kredilere sarıldığı bir dönemde ‘Bizde ekonomik kriz yok, bunlar manipülasyon demek’ geçim derdindeki halkla alay etmek demektir.

Bir eli yağda bir eli balda yaşayanların, sarayda badem sütü ile beslenip ejder meyveli smoothie yudumlayanların krizden haberinin olmaması normaldir. İşçisinden, esnafına, emeklisinden memuruna millet kan ağlıyor, ama onların umurunda değil. Her 10 kişiden 7’sinin borçlu olduğu bir ülkede işlerin yolunda olduğundan bahsetmek mümkün müdür? Bu halkın yüzde 20’si ısınma ihtiyacını bile karşılayamaz durumda.  Ya artık tamamen gerçeklikten kopmuşlar ya da halkla alay ediyorlar. Lafla peynir gemisi yürümez. Sorunu doğru teşhis edemeyenlerden tedaviyi nasıl bekleyeceğiz? Böyle bir ekonomi yönetiminin dış dünyada, yabancı yatırımcılar nezdinde en ufak bir güveni ve saygınlığının olması mümkün değildir. Ne yazık ki Türkiye hızla bir kabile devletine doğru evrilmektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak 81 ilde sivil toplum örgütlerini, iş dünyasını ziyaret ederek krizden çıkışa yönelik çözüm önerilerimizi anlattık, anlatmaya da devam ediyoruz. Ekonomik krizin çözümü bellidir. İlk yapılması gereken Hazine ve Maliye Bakanı başta olmak üzere bu krizi yönetmekte yetersiz kalan bütün ekonomi yönetiminin istifasıdır. Bilinmelidir ki yapısal tedbirleri almadan, büyüme ve kalkınmanın temel dinamikleri kaliteli üretim ve teknolojik dönüşüm sağlanmadan, yargı bağımsızlığı yeniden tesis edilmeden, en önemlisi tek adam rejimini sona erdirip yeniden demokrasiyi egemen kılacak bir sisteme geçilmeden bu krizden çıkış mümkün değildir.”