Esnaf ve üreticinin mazottan, gübreye tohumdan elektriğe maliyetlerin yüksekliğinden yakındığını ifade eden Budak, “Üreticiyi de esnafı da tükettiniz. Yanlış politikalarınızla hem esnafın hem de üreticinin boğazını sıkıyorsunuz” dedi.

Budak, daha sonra şunları söyledi:

“AK Parti iktidarının, mazottan gübreye, tohumdan elektriğe, kullanılan yemden tarımsal ilaca kadar her alanda Türkiye’yi dışa bağımlı bir hale getirmesinin bedelini bugün hem üretici, hem esnaf, hem de bütün millet ödüyor.

İktidar tarafından uygulanan yanlış tarımsal politikalar nedeniyle üreticiye zarar verilirken, yaratılan dış politika krizleri nedeniyle ihracatı artırmak bir yana mevcut ihracat hacmi bile zorlukla korunuyor.

Meyve sebze alanında lojistik ve soğuk zincirde yeni standartlar getirildi, ancak, bunlarda ciddi eksiklikler var. Uyum sürecinde sektöre gerekli teşvik verilmediği için zaten yüksek olan yatırım maliyetleri daha da arttı. Bu uygulamalarınızla hem esnafın hem de üreticinin boğazını sıkıyorsunuz. Avrupalı üreticiler devlet tarafından pek çok alanda desteklenip emeklerinin karşılığını kat kat alırken, bizim üreticimiz de hal esnafımız da günü kurtarırsa kâr sayıyor.

2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesine göre, her yıl tarımsal destekleme için bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hasılanın en az %1’i düzeyinde olmak zorunda. Ancak mevcut destekler bu hedefin çok uzağında kalıyor. İktidar kendi koyduğu kuralı uygulamaktan aciz durumda.

Öte yandan bu yıl havaların yumuşak gitmesi nedeniyle tuta zararlısı olarak bilinen domates güvesi özellikle eski tip seralarda üretim yapan üreticiyi vurdu. Tuta zararlısı yüzünden çok sayıda üretici mağdur oldu. Mağdur olan üreticilerin kaderine bırakılmadan mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyor. Özellikle eski tip seralarda üretim yapan üreticiye düşük faizli kredi kullandırılarak seraların modernizasyonunun sağlanması acil bir tedbir olarak uygulanmalıdır.”

ANTALYA GİBİ BİR KENTE BÖYLE BİR HAL ORTAMI YAKIŞMIYOR

Türkiye’nin en büyük üretici hali olan Antalya halinin dağınık ve plansız olduğunu da belirten Budak, şu ifadelere yer verdi:

“Antalya Büyükşehir Belediyesi temizlik işlerini gerektiği gibi yapmıyor. Ayrıca, güvenlik sorunu yüzünden üretici aracının yanından ayrılamıyor, saatlerce ürünün başında bekliyor. Antalya halinin uluslararası standartlarda ve Antalya’ya yakışır bir tesis haline getirilmesi gerekiyor.”