“Bakan Fakıbaba, üretici borçlarının ertelenmesi konusunun Bakanlar Kurulu’nda görüşüleceğini söylemişti ama ne Hükümet Sözcüsü bir açıklama yaptı, ne de Resmi Gazete’de yayınlanan bir karar var. Üretici perişan halde. Sıcağı sıcağına verilen sözler yerde kalmasın” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, yaptığı açıklamada, gecen hafta yaşanan ve Kumluca, Finike, Demre ile Kaş’ı etkileyen hortum, dolu ve şiddetli yağış afetinin ağır bir hasar verdiğini hatırlattı.  Bölgede incelemelerde bulunan bakanların çeşitli sözler verdiğini hatırlatan Budak, “Kumluca’da 2500 dekar sera zarar görmüş, 1500 dekarlık bölümü tamamen kullanılamaz durumdadır.  Demre’de 600, Kaş’ta 2500 dekar seranın zarar gördüğü, dekar başına yalnızca bu sezondaki üründen elde edilebilecek 20-25 bin TL’lik gelir kaybolmuş durumdadır.  Üreticiler bir yılı kaybetmiştir. Bakanlar geldiler bölgeyi gezdiler, sözler verdiler. Çalışma Bakanı 3 aylık prim ertelemesini açıkladı. Bir yılı kaybeden insanlara 3 aylık prim ertelemesi derman olmaz, olamaz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba, yaraların sarılacağını,  zarar gören üreticilerin borçlarının ertelenmesini 20 Kasım Pazartesi günü yapılan Bakanlar Kurulu’na götüreceğini söylemişti ama ne Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ konuyla bir ilgili açıklama yaptı, ne de Resmi Gazete’de  bu konuda bir karar yayınlandı. Konunun Bakanlar Kurulu’nda görüşülüp görüşülmediği bile meçhul. Üreticiler, Bakan Fakıbaba’dan sözünü tutmasını bekliyor” dedi.

AFEFT ÇOK BÜYÜK RUTİN ERTELEMELER ÇARE DEĞİL

Bölgede sigortalılık oranının çok düşük olduğunu, rutin borç ertelemelerinin de üretimin sürdürülmesine yetmeyeceğini vurgulayan Budak, “Ortada çok büyük bir afet ve çok büyük zararlar var. TARSİM sigortası çok sınırlı. Hem serasını hem arabasını, evini kaybedenler var. Kiracı olarak üretim yapanların durumu daha da perişan. Böylesine büyük bir afetin yaraları, borç erteleme ile sarılmaz. Üretimin kesintiye uğramaması için seraların bir an önce ayağa kaldırılması gerekli. Plastik seralar 40-50 bin TL, cam seralar 70-80 bin TL’lik bir kaynak gerektiriyor. Borçla üretimi sürdüren üretici, bu parayı nereden nasıl bulacak? O nedenle bölge için rutin dışına çıkılarak, özel bir destek programı oluşturulmalı. Hibe mekanizması hızla devreye girmeli, bu seralar bir an önce ayağa kaldırılmalıdır. Hem aileler için, hem bölge için, hem de Türkiye için burada üretimin kesintiye uğramaması çok önemli. Çünkü burası aynı zamanda önemli bir ihracat merkezi. Buradaki üretim kaybı, tüm pazarları etkileyebilecektir. Üreticiye hakkı olan desteği verilmelidir” diye konuştu.