Suriye ile ilgili savaş politikası devam etmektedir. Fırat’ın doğu ve batı yakası gündemdeki yerini almıştır. Masanın üstünde sımsıcak durmaktadır. Eski koalisyon hükümetleri döneminde Kuzey Kıbrıs Barış Harekatı için verilen emir emsali, “Ayşe’nin tatile çıktığı gibi”, bir gece ansızın!...

Son günlerde Irak’ın Kerkük bölgesindeki ABD askerlerinin yer değişimi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Bayraklarının Kerkük’te dalgalandırılmaya çalışılmasının Suriye Dış Politikamız ve masadaki güvenli bölge tartışmalarıyla ilgisi olduğunu sanmıyorum ama; Kerkük,  Tür km en varlığının üstünlüğü nedeniyle zaman zaman kaşınmak, karıştırılmak istenmektedir!..

Yerel seçimlere odaklanmış siyasetin Suriyeli seçmen ve Suriyeli sığınmacılar üzerinden ajite edici politika üretmeleri yanlıştır. Uluslararası hakları doğrultusunda Türkiye’de yaşamaktadırlar. Milletvekili olanı var; belediye başkanlığına adayları yok mu şeklindeki propagandalar stres arttırıcı, kırıcı, üzücü, fay hatları döşeyici, iyilik adına yanlış politikadır…

Hükümetin İçişleri Bakanı, Sayın, Süleyman Soylu, Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacılar ile ilgili “Suriye normalleşti, Lübnan’dan dönüyorlar, Türkiye’den niye dönmüyorlar?” şeklinde bir fitne oluşturmaya çalışanlar var. Peki, bu insanlar nereye dönecekler?” diyor ve, Suriyelilerle ilgili tepkilere neden olan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Suriyelilere günlük olarak verilen paranın tamamının Avrupa Birliği’nden karşılandığını söylüyor. “Üniversiteye imtihansız giriyorlar. Hastanelerde sıra beklemiyorlar. Bunlara TOKİ ev veriyor” gibi söylemlerin tamamının yalan olduğunu belirterek; bugüne kadar 76 bin 443 Suriyeliye vatandaşlık verildiğini açıklıyor…

Meseleye tarihsel açıdan da yaklaşarak; meseleye tarihsel, kültürel ve manevi bir perspektiften bakılması gerektiğini düşündüğünü ifade ediyor, "Suriye’den bize gelenlerin yüzde 62’si Misakımillî sınırları içerisinde. Çanakkale’de birlikte mücadele ettik. Bu işin reçetesi, Müslümanlık ve kardeşlik, Suriyelilerin içerisinde bulunduğu mesele sadece onların meselesi değil; Suriyelilerin güvenlik ve can meselesi, Türkiye’nin de güvenlik ve bütünlük meselesi” diye konuştu.

Yeniçağ gazetesinde yer alan metinlerde, İçişleri Bakanı Soylu’nun; “Suriyeliler dönsün diye fitne çıkartanlar var…” dediğine de yer veriliyor.  Siyasetin yerel seçim politikasına da damgasını vurmaktadır. Hükümet yasal hak vermişse tepişmeye gerek yoktur. Reylerini Suriyeliler de kullanacak ve ülke yönetiminde yerini alacaktır! Artık boş laf: Kalsınlar-gitsinler!..