ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi İntaniye Uzmanı Dr. Erdinç Titizler;  ishalla ilgili bilgi verdi. Uzman Dr. Erdinç Titizler "Yaz aylarında bakteriyel ajanlar besinlerde daha çabuk ve daha kolay üremektedir. Bu durum genellikle yaz aylarında hem çocuklarda hem de yetişkinlerde çok sık rastlanan yaz ishallerinin yaşanmasına neden olmaktadır" diyen Uzm. Dr. Erdinç Titizler acil servise en çok başvurulan rahatsızlıkların başında ishal gelmektedir diye belirtti. İshal’in görüldüğü kadar da masum bir hastalık olmadığını söyleyen Titizler; “ishal vakası gelişmiş ülkelerde iş kaybına, gelişmekte olan ülkelerde ise ölümlere neden olabilmektedir.” dedi.

İshali nasıl anlarız

İshal genellikle dışkının normal şeklinin kaybolması, miktar veya defekasyon sıklığının artması olarak tanımlanır. Havuz veya deniz suyunun yutulması, kirli su, kirli su ile yıkanan gıdalar, açıkta satılan gıdalar, sinek, böcekle temas eden gıdalar, bekleyerek veya uygun koşulda saklanmadan bozulmuş gıdaların tüketilmesi de yaz ishallerinin başlıca nedenlerindendir diyen Titizler; Akut ishal genellikle 4 haftadan daha az süren ishal demektir. İshal her yaşta görülebilmekte, klinik semptom ve bulguları ise; ateş, bulantı-kusma, kilo kaybı, abdominal kramp, tenezm ve inkontinans’dır. Fiziki muayenede ateş, toksisite ve dehidratasyon bulguları olabilir. Özellikle çocuklarda ciddi dehidratasyon açısından letarji, taşikardi ve postüral hipotansiyon, çökmüş fontaneller kuru deri, kuru gözler ve kuru mukozalar dikkatle incelenmelidir” dedi.

Tatil ishali de var

İshal’in seyahat esnasında veya döndükten sonraki bir hafta, 10 gün içinde ortaya çıkma durumunun turist ishali olarak değerlendirildiğini söyleyen Titizler İshalli hastaların dışkılarının sulu olması virüs, parazit, protozoa veya toksinleriyle etki eden bakteriyel etkenleri kan ve mukus içermesi invaziv etkenleri (salmonella, shigella, Entamoeba histolytica) akla getirir diye de belirtti.

Sıvı tüketilmesi iyileşmenin ilk başlangıcı

İshalin tedavisinde en önemli amaç ishalin önlenmesi ve kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yerine konması olduğunu söyleyen Titizler; “Tuzlu kraker, prinçli veya patatesli gıdalar ile bu sıvı alımına destek sağlanmalı, süt ve süt ürünlerinden başlangıçta laktoz intöleransı nedeniyle kaçınılmalıdır. Buğday, mısır, pirinç, yulaf, şehriye, patates, muz gibi temel besinler dışkı şekilleninceye kadar tüketilmeli, kafein ve laktozlu besinler dışkı şekillenmedikçe kullanılmamalıdır. Sebze meyve türü yiyecekler ishali artırabildiği veya yeni bir ishal atağına neden olabileceği için bir süre bu gıdalardan kaçınılmalıdır. Süt emen bebekler kesinlikle süt almaya devam etmelidir. Mama ile beslenen bebeklere ise laktoz içeriği düşük mamalar verilmeli, ishali dursun diye gıda ve sıvı alımı kesilmemelidir. Devamlı kusma, kanlı-mukuslu ishal veya yüksek ateşi olan çocuklar tıbbi takibe alınmalıdır”dedi.

Sık sık ellerimizi yıkamalıyız

İntaniye Uzmanı Dr. Erdinç Titizler son olarak; yiyeceklerin iyi pişirilerek tüketilmesi, salataların ve soyulmuş meyvelerin uygun şekilde hazırlanması ve uygun ortamlarda saklanması, mikroorganizmalardan arındırılmış suların kullanılması, klor ve iyot tabletleri ile suların dezenfeksiyonu veya taşınabilir filtreler ile süzülmesi, hjyenik olarak hazırlanmayan ve buzdolabında saklanmayan gıdaların tüketilmemesi, uygun ortamlarda hazırlanmamış krema veya mayonezli salatalardan ve az pişmiş deniz ürünlerinden uzak durulması ve alınması gereken önlemlerden en önemlilerinden birisinin de sık sık el yıkanması olduğunu söyledi.