Ramazan ayı ile birlikte vücudumuzda ne gibi değişimler olmaktadır? 

 Ramazan ayında dengeli beslenmek ve yeterli sıvı almak  hayati önem taşımaktadır. Ramazan ayı ile birlikte uyku düzenimiz ve yeme alışkanlığımız da değişmektedir.  Bunun kliniğe ve laboratuvara yansımasına yönelik yapılan çalışmalarda  gün içinde  kortizol ritminde ve vücut sıcaklığında değişmeler  izlenmiştir. Bunun yanında sağlıklı bireylerde vücut ağırlığında, kolesterol seviyelerinde olumlu gelişmeler izlenirken diyabetli bireylerde ciddi hipoglisemi dediğimiz yardım gerektiren kan şekeri düşüş sıklığında bir  artış olduğu gözlenmiştir.

Kan şekerinde görülen dalgalanmalar kişileri nasıl etkilemektedir?

Gün içi kan şekeri  takipleri uzun süreli açlıkta  sağlıklı bireylerde ve diyabetli bireylerde değerlendirilmiş sağlıklı bireylerde sabit bir kan şekeri profili izlenirken diyabetli bireylerde kan şekeri düzeylerinde ciddi dalgalanmalar olduğu görülmüştür. Kan şekerinde görülen bu ani değişimler kalp ve beyin fonksiyonlarını olumsuz  yönde etkilemektedir. Kan şekeri düşüşü, yükselmesi,keton cisimlerinin sentezi ile ketoasidoz denilen koma haline yatkınlığın artışı, sıvı kaybı ve tromboz denilen kan pıhtılaşmasına eğiliminin artışı görülmektedir. 

Bu bilgiler doğrultusunda kimler oruç tutmamalıdır?

Kan şekeri dalgalanmasına neden olacak riskli diyabetli bireylere; insülin ve insülin salgılatıcı ilaç kullanan hastalarımız ile organ hasarı olan hastalarımıza uzun süreli açlık önerilmemektedir. Bu risklere rağmen oruç tutan vatandaşlarımız hayati riskini minimuma indirmek için açlığı ne zaman sonlandıracağı konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar.

İftarımızı açarken nelere dikkat etmeliyiz? 

Ramazan ayı, oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir aydır. İftarda özellikle yağlı ve aşırı kalorili gıdalardan uzak durulmalı, ölçüyü kaçırmadan yemeye dikkat edilmelidir  “diye konuştu.