Prof. Dr. Yıldıran Songür, bağırsak poliplerini oluşturan risk faktörleri ve tedaviler hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Yıldıran Songür, kolon kanserlerinin yüzde 50'den fazlasının nedeni olarak gösterilen kalın bağırsak poliplerinin, pek çok riske bağlı ortaya çıkabileceğini kaydetti. Ailesel yatkınlık, genetik faktörler ve ileri yaş gibi değiştirilemeyen nedenler dışında yaşam şekli değişiklikleri ile polip oluşumunun önlenebileceğini aktaran Prof. Dr. Songür, "Sağlıklı beslenme kurallarının biri olan liften zengin yiyeceklerin tüketimi, Akdeniz diyeti ve birinci derecede akrabalarında polip öyküsü bulunan kişilerin 50 yaş sonrası düzenli kolonoskopi yaptırması da riski önemli oranda azaltıyor" dedi.

İLERİ YAŞ EN ÖNEMLİ POLİP OLUŞUMU FAKTÖRÜ

Kalın bağırsakta rastlanan poliplerin iki türlü ve genellikle iyi huylu olarak kabul edildiğini aktaran Prof. Dr. Songür, "Biri, 'adenomatöz' adı verilen, bırakıldığında zaman içerisinde kansere dönüşebilen polipler, diğeri ise 'hiperplastik polipler' gibi kanserleşme potansiyeli olmayan ya da çok düşük olan poliplerdir. Dolayısıyla kolonoskopi ile özellikle adenomatöz poliplerin saptanması ve ortadan kaldırılması gerekir. Polip oluşumu yaşa bağlı olarak artış göstermektedir. 30-40 yaşlarındaki kişilerde polip olma ihtimali yüzde 10-15 civarındayken, 70-80 yaşındaki kişilerde bu oran yüzde 35-40'lara çıkmaktadır" diye konuştu.

Prof. Dr. Songür, polip riskini artıran 8 faktörü de şöyle sıraladı:

"50 yaş üzerinde olmak, ailesinde kolon kanseri hikayesi olması, hareketsiz bir yaşam tarzı, yağ içeriğinden zengin beslenme, fazla miktarda et, özellikle de işlenmiş et ürünlerinin tüketimi, sigara alışkanlığı, kilo fazlalığı, sık ve düzenli alkol alımı."

KANSERİN İLK BELİRTİSİ POLİP OLABİLİR

Poliplerin boyutları ile kansere yatkınlıkları arasında da ilişki bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Songür, "Genellikle adenomatöz tipte bir polip ne kadar büyürse, kanser gelişme ihtimali o kadar artar. Örneğin 2-3 cm'lik bir polipin 5 mm bir polipe göre kansere dönme ihtimali daha yüksektir. Ama bu durum, küçük poliplerin kanserleşmeyeceği anlamına gelmemelidir. Çünkü kanser, bazen kendini poliple de gösterebilir" dedi.

MAKAT BÖLGESİNDEKİ KANAMALAR CİDDİYE ALINMALI

"Bağırsak polipleri herhangi bir belirti vermez, fakat çok büyürse karın bölgesinde birtakım rahatsızlıklara neden olabilir. Poliplerin büyümesi beklenmeden tedavi edilmesi gerekir. Polip, bazen kanama ile de belirti verebilir. Özellikle dışkılama sırasında olan kanamaların çoğu hemoroit ya da çatlak denilen anal fissür rahatsızlıklarına bağlıdır. Bu nedenle ortaya çıkan kanama bu iki hastalığa bağlanır ve polip riski göz ardı edilerek kolonoskopi yaptırılmaz. Makatta oluşan her kanama, yalnızca anal bölge hastalıkları olarak değil kolon kanseri açısından da değerlendirilerek, hastaya kolonoskopi uygulanmalıdır."

35-40 YAŞ SONRASI DÜZENLİ KOLONOSKOPİ

"50 yaş sonrası dışkıda gizli kan saptanan kişiler mutlaka kolonoskopi ile değerlendirilmelidir. İşlem için 50 yaş bir sınır olarak belirtilmişse de 35-40 yaşında şikayetleri bulunan kişilerin de bu işlemi yaptırması önerilir. Çünkü polipler 50 yaş öncesinde de ortaya çıkabilir. Kolonoskopi ile erken yaşlarda yakalanan bir polip, ileri yaşta hastanın yakalanacağı kansere karşı koruyucudur. 50 yaş öncesinde rahim ve yumurtalık kanseri olan kadınlarda kolon polipi olma ihtimali yüksektir. Bu hasta grupları için de kolonoskopi taraması gereklidir."

"Poliplerin iyi ya da kötü huylu olduğunun belirlenmesi için çıkarılması gerekir. Kolonoskopi ile yapılan polipektomi işlemi sayesinde poliplerin yüzde 90'ı alınabilir ve tedavi de poliplerin sayısına ve büyüklüklerine göre planlanır. Hasta daha sonra doktorunun önereceği zaman aralığında işlemi düzenli olarak yaptırır. Çok erken evrede fark edilen kötü huylu polipler tamamen ortadan kaldırılabilir."