Fikir tartışmaları, düşünce akımları zaman zaman toplumu rahatsız edici boyutlara ulaşıyor, bazen de gereksiz yönlere sürükleyerek boş yöntemlerle meşgul ediyor. Türk milliyetçileri Türk ülküsü, Türkçülük düşüncelerinden bahsederken sınıf, zümre çatışmalarına yer vermediği gibi ırkî ve dinî etnik yapıya da temkinli yaklaşmakta, yaratılışın gayesi yönünde varlığı tanımlamakta ve insana saygı duymaktadır. Adaletin tesisini milli görev addettiğinden tarihte varlıklı topluluklardan çok askeri gücünü göstermek, adaleti tesisle zafere ulaşmak için zayıf tarafları destekleyip, ezilen halkların yanında yer almayı milli ülkü, vazife addetmiştir…

Türkiye Cumhuriyetinin kurucuları da tarihten edindikleri tecrübe ve deyim üzerine mili idealler doğrultusunda devletin yeniden yapılanmasını sağlamışlar ve “Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran Anadolu halkına büyük Türk milleti” denir ifadesiyle milli meclisi oluşturmuşlardır. Türkiye anayasasını da vatandaşlık bağı ile halkı kucaklayan geniş yelpaze ideali içinde kaleme almışlardır…

Türk dünyası geniş, güçlü coğrafyadır. Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetme arzusu taşıyan politikacıların Türk Ülküsü idealini hiçe sayarak Türk Birliği, hem de güçlü Türkiye ülküsünü sağlamaları güçtür. Türk Dünyası sadece Asya ile sınırlı değil, Batı Türklüğü de unutulmmalıdır…

Ortadoğu coğrafyasını Batının isteği doğrultusunda yeniden düzenleme arzusu taşıyanlar, batılının Türklüğe karşı geliştirdiği “ümmet ideolojisinin” devletlerarası arenada geçersizliğine bizatihi şahit olmaktadırlar. Milletsiz fikirler harçsız taş duvar örmeye benzer. Tek dahi olsa Türkün yaşadığı toprağın bekası için dünyayı Türkçe ve Türk’çe okumak şarttır…

Suriye bataklığı yeniden Türklük ve Türkçülük ibresini yükselterek Türk Dünyasına yöneltmiştir. Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığı yeniden tescillenmiştir. “Türkçe konuşan ülkeler topluluğu” denmeye başlanmıştır. Türk milletini ümmetten saymayanların boşluğunu “Bozkır Kültürü”, Göktürk felsefesi doldurmayı başarmış, Türk Konseyi devlet Başkanları 7. Toplantısını yapmıştır. Tarihçiler Macarların Türklüğü hususunda da ittifak halindedir…

Türk ülkücüleri, Türk Dünyası ile işbirliğini “Dilde, fikirde, işte birlik” çağrısı ile sürekli dile getirmiş ve ırkçılıkla suçlanmıştır. “Barış Pınarı” harekâtına Türk Konseyi Devlet Başkanlarının; "Türk Konseyi, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtının terörizmle mücadeleye, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına, Suriyelilerin teröristlerin zulmünden kurtarılmasına ve yerlerinden edilmiş Suriyelilerin ana vatanlarına güvenli ve gönüllü geri dönüşleri için şartların oluşturulmasına katkıda bulunacağına olan umut ve inançlarını beyan etmektedir…" bildirisiyle destek vermiştir. Nizam-ı Alem’in yolu Türk birliğinden geçer. Ey Türk! Titre ve kendine dön!..