İktidar ve muhalefet farklı açılardan devleti birlikte yönetmesi gereken, örtüşen ideallerle başka başka düşüncelerden oluşan kurumlaşmış fikir kulüplerinin oluşumudur. İktidar icra gücünü; muhalefet ise ifade vurgusunu ortaya koyar. Herkesin amacı iktidar olmaktır. Bu umutla seçmen rey kullanma tercihi yapar. Atılım ve atak yapamayan teşkilatlanmalarda çalkantılar doğaldır. Muhalefet de, güçlü iktidar hevesi ve hizmet ülküsüne sahiptir...

İktidarın durumunu herkes anlamaya çalışır, takip eder, beğenir-beğenmez, taktir eder, eleştirir. Muhalefetin durumu elbette güçtür. Fedakârlık muhalefetten beklenir. Umutlar buna göre peydahlanır. Günlük hesaplar bazı kesimleri iktidar yakasına kaydırır. Yalakalık artar…

İktidara alternatif potansiyel gözüyle yüceltilen İYİ Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu mahvalde incelemek gerekir. Sn. Akşener’in “aday değilim!..” açıklaması seçim neticesi ve çalıştay süreci sonrası ortaya çıkmıştır. Aday gösterilmesinin önünde engel olmadığı herkesçe bilinmektedir. Kurultay sürecinin beklenmesi, teşkilat içindeki politika  durum tespiti, ajanların niyetlerinin okunması açısından önemlidir. Teşkilatlar sakin ve sabırla, seçmen heyecanını dengeli ölçekte tutarak süreci tamamlamıştır. Sn. Meral Akşener görevinin başındadır...

CHP Genel Başkanı, Sn. Kemal Kılıçdaroğlu için aynı şeyi ifade güçtür. CHP, içinden sıyrılamadığı geçmiş politikaya sahiptir. Sosyalizm ideolojisi dünya üzerinde yaşamını kaybetmiş görünümündedir. Liberalizme açılan sosyalist blok güç şartlardadır. Emperyalist devletler bu bloka karşı gündemi enerji savaşlarına yönlendirmiştir. Sn. Kılıçdaroğlu, devlet terbiyesiyle yetişmiş, birleştirici gayretine rağmen aktivist hareketinin önü alınamamaktadır…

Bazı guruplar, bağırıp çağırmayı mücadele ve politika zannederek parti içinde yeni fikir arayışları yerine genel başkan üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Cumhurbaşkanı adaylığına gösterilen Sn. İnce’nin kurultay gayretini anlamakta güçlük çekiyorum. Erken kurultay yerine doğal genel kurulda isyan edebilirdi. Listeler dizaynında hata olmuş olabilir. Ağır hasta başbakan gören politika; hastayı aday tercihinde iktidara kozdan kaçınabilirdi…

İktidar yanlısı partiler ve iktidar; potansiyel gördükleri muhalifleri cendereye düşürüyorlar. Elbette bunlar hep tuzaktır. Döşenmiş mayınlardır. İktidarın ilim ve felsefesini kavrayamamış muhalif ruh heyecanıdır. Magazin söylemler obezit görüntü yaratır, tenesiz başaklar gibidir. Hasatı umutları yıkabilir. Parti içi muhalefet partiyi kemiren tahtakurusu olmamalıdır…

İyi parti sancılı birkaç gün atlatmıştır. CHP’nin de medyaya malzeme teminini terk edip, taşları yerine oturtması şarttır. Çağdaş siyasetin sigortasıdır!.. İdealler seçmene umut vermelidir!