Yerel seçimlerin en aktif dönemindeyiz. Türkiye politikasında acayip işler dönüyor. Adeta kılıçlar çekilmiş, cepheler oluşmuş, hendekler kazılmıştır. Beka meselesinin altında yeniden rejim tartışması çıkmaması cumhur ittifakının yüksek düzeyde rey almasına bağlıymış…

Demokratik ülkelerde rejim tartışmaları her daim olur ve olmak durumundadır. Demokratik olmayan ülkelerde bile bunun varlığı yenilenen yönetim biçimleriyle ortaya çıkmaktadır. Yani rejimin onarımı, noksanlıklarının giderilmesi, yönetimin yenilenmesi doğrultusunda kesin, belki de keskin muhalefet olmak durumundadır. Seçimlerin amacı da budur!…

Sert politik iklim esmektedir. Herkes bunun farkındadır. Kullanılan dil iticidir.  Bu dil seçmeni ikna etmez. Aksine hırçınlaştırır. Siyasi şahsiyetlerin toplumu germesi, kutuplaştırması kardeş kavgalarına neden olur. Ötekileştirme, terörist ilan etme yanlışların da yanlışıdır. Ülkelerde değişim adı altında iç savaşa sürüklenmeler benzeri kutuplaşmalardan meydana gelmektedir.

Siyaset kurumu politika zinciri cumhur ittifakı ve millet ittifakı veya işbirliği dayanışması altında iki kutba ayrılmıştır. Üçüncü kutupta yer alan tekil siyasi partiler de kendilerine göre, seçmen profillerini dikkate alan politika izlemektedirler. Yanaşma ve yakınlaşma ihtimalleri de vardır…

Küçük partilerin direnci artmaktadır. Bazı şehirlerde seçimi alma garantisi yüksektir. Bazılarında ise açık ara kayıplar söz konusudur. Bazen de küçük partilerin seçmeni yerel sonuç üzerinde baskı oluşturmaktadır. Hangi ittifak adayını desteklerse bu yönde kazanma şansı artmaktadır. Kamuoyu yoklamaları ve politikanın aktivitesi iklimini yaratmaktadır…

Türkiye yıllar önce yaşanan gençlik hareketleriyle yeniden karşılaşabilir mi? Bunun “sol-sağ” şeklinde görülmeyeceği açıktır. İllegal sağda aşırı, dinci şekillenmeler hissedilmektedir. Bu durumu devletin kurumları muhakkak ki izliyorlardır. Türklük duygusuna karşı adeta savaş açılmıştır. Türklük, devlet adına birleştirici, kurucu unsurdur!..

İllegalite her ülkede vardır ama destekçileri aynı süper güçlerdir. Küresel dinamizmin farklı kanallardan uzantılarıdır. Kutuplaşmanın neresinde olduğumuzu bilemem ama sosyal medyada yer alan ve Cumhurbaşkanlığı sitesinde yayınlandığı belirtilen cümle ifade etmektedir:  “Bu gün Türkiye’de iki ittifak karşı karşıyadır!..”

Hakikat böyle değildir! Türk seçmeni akıllı davranmaktadır. Art niyetleri tersyüz edecektir!