Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin açılış töreninde, onur ödülleri sahiplerini buldu. Sanatçılar Selma Güneri ve Ahmet Mekin’e Onur Ödülü, Can Kolukısa’ya ise Yıldırım Önal Anı Ödülü verildi. Bu yılın Onur Ödülü sahipleri Ahmet Mekin ve Selma Güneri, "60’lardan Bugüne Sinema" konulu söyleşiye katıldı. Ataturk Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşiye 7’den 70’e sanatseverler katıldı.

Sinemaya giriş hikayesini anlatan Selma Güneri, 1964 yılında Perde Dergisinin açtığı artist yarışmasında finalist seçildi ardından birinci oldu. Aynı yıl 1964 yılında Halit Refiğ'in yönettiği "İstanbul'un Kızları" filmiyle sinema hayatına başladı. Oyunculuğun ne demek olduğunu Yılmaz Güney'le çalışırken öğrendi. Yılmaz Güney ile tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini dile getiren Güneri ailece görüşmeye başladıklarını belirterek Yılmaz Güney'in kendisini her teklifi kabul etmemesi için yönlendirdiğini anlattı. Güneri, "Sizin alkışlarınızla buradayız, ayaktayız, sonsuz teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

MEKİN: "YEŞİLÇAM AHLAKI DEVAM EDİYOR"

1956’lı yıllara giden Ahmet Mekin ise bugün 2019 yılında hala sinemada olduğunu dile getirerek, "Ben hiçbir zaman bu işe devam edeceğim, bu işi yapacağım diye düşünmedim ama aralıksız sinemadaydım. Başka hiçbir iş yapmadım, hiçbir iş düşünemedim. Ve onur duyuyorum, müthişti, bizlere çok şey öğretti. Disiplin, beraber, yaşamak, çalışmak, insanlarla iletişim gibi çok şey borçluyuz Yeşilçam’a. Yeşilçam ahlakı devam ediyor" diye konuştu. Mekin, kameranın elle çekilen dönemlerde çalıştığını anlatarak, "Yoklara rağmen o disiplin bozulmadı" dedi.

MEKİN: "YETENEĞİ OLMAYAN ADAM GÖZÜNE SOĞAN SÜRER"

Konuşmaların ardından sanatçılar soruları yanıtladı. "Alaylı mı okullu mu" diye sorulan Mekin, "Okuldan yanayım ancak bizim dönemimizde okul şartları sınırlıydı, Türkiye'de üniversite 70'lerden sonra kurulduğu. Bizler alaylıyız, sonrasında yetenek geliyor, yeteğin varsa devam ediyorsun. Tabii ki okuldan yanayım, torunum bu yıl okuldan mezun oldu" ifadelerinde bulundu.

Mekin, ağlama sahnelerinde göze soğan sürüldüğü iddialarına ilişkin bugüne kadar öyle bir olayla karşılaşmadığını belirterek, "Yeteneği olmayan adam gözüne soğan sürer" dedi.

GÜNERİ: "OYUNCU OLUNMAZ DOĞULUR"

Alaylı okullu konusunda görüşünü belirten Güneri ise "Oyuncu doğulur, sonradan oyuncu olunmaz. Elbette akademik eğitim şarttır, üstüne çok şey konulur ancak diğer yandan da ruhsal olarak bunu hissetmiyorsanız okula gitmenin de anlamı yoktur. Yeşilçam gerçekten bir okuldu" diye konuştu.