Perge Antik Kenti'nden 57 yıl önce kaçırıldıktan sonra İsviçre'den Antalya'ya getirilen Herakles Lahdi’nin açılışı Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş tarafından gerçekleştirildi. Bakan Kurtulmuş, “Büyük ülkelerin sıkıntıları, büyük zorlukları olur. Yüksek dağların dumanı ve karı çok olur. Niye bizim buralarda çok fazla sis ve duman var diye sakın ha üzülmeyin. Bu kadar derin tarih ve kültürümüz olursa, bu kadar güçlü bir medeniyetiniz olursa başınızın sıkıntıdan kurtulmaması da doğaldır” dedi.
Antalya'nın Aksu ilçesindeki Perge Antik Kenti'nden 57 yıl önce kaçırılan ve 2010 yılında İsviçre'nin Cenevre Gümrüğünde ele geçirilen Herakles Lahdi, 7 yıl süren hukuk savaşının ardından 14 Eylül'de Antalya’ya getirildi. Antalya Müzesi deposuna kaldırılan Herakles Lahdi, yine yurt dışına kaçırılan ve 1998'de Almanya'dan getirilen Yorgun Herakles heykelinin yanına yerleştirildi. 3 tonluk Herakles Lahdi'nin açılışı bugün Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş tarafından Antalya Müzesi’nde gerçekleştirildi. Açılışa Bakan Kurtulmuş’un yanı sıra Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt ve AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç katıldı.


“Batı'daki birçok müzede sergilenen birçok eserin çalındığı ya da alındığı yerlere geri gönderilmesi insanlığın bir gereğidir”
Bugün güzel bir mekanda önemli bir açılış gerçekleştirdiklerini ifade eden Bakan Kurtulmuş, “Herakles Lahdi dolayısıyla Türkiye’den kaçırılan eserlerin Türkiye’ye getirilmesine destek olmasından dolayı basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Burada hakikaten önemli bir açılışı yapıyoruz. Bir günde gerçekleşmiş olan bir açılış töreni değil. Herakles, 1960’larda Perge’den kaçırılarak yurt dışına götürülmüş binlerce eserlerden sadece bir tanesi. Maalesef yıllar içerisinde Batı'daki müzelerde sergilenen bu eserler nereden geldi. Çok az kısmı yasal yollardan gelmiş, önemli bir kısmı ise yasa dışı yollarla kaçırılmıştır. Kaldı ki bulunan tarihi eseri orijinal bir yerinden almak ne şekilde olursa olsun hoş görülemez, meşru görülemez. Batı'daki birçok müzede sergilenen birçok eserin çalındığı ya da alındığı yerlere geri gönderilmesi insanlığın bir gereğidir. Bunlar kolay olmuyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve UNESCO’nun 1970’de imzalamış olduğu kültürel eserlerin korunmasına ait imzalanan sözleşme çerçevesinde çok yoğun uğraşlar sonucunda gerçekleşiyor” dedi.

“Bugüne kadar 15 ülkeden 57’ye yakın tespit edilmiş eser üzerinde çalışmalar ve yazışmalar devam ediyor”
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ilgili bütün birimler olarak Türkiye’den kaçırılan eserlerin peşinde koştuklarını dile getiren Bakan Kurtulmuş, “Yıllardır bir hafiye gibi çalışarak Türkiye’den kaçırılan eserlerin peşinden koşturuyoruz. Bugüne kadar 15 ülkeden 57’ye yakın tespit edilmiş eser üzerinde çalışmalar ve yazışmalar devam ediyor. Bunlar içerisinde Louvre Müzesi’nde sergilenen eserler de olmak üzere peşinde olduğumuz eserler var. İnşallah bunları da alacağız. 1960’larda kaçırılan Herakles Lahdi 2011 yılında İsviçre’de bulundu. 2011 yılında yapılan çalışmalar sonucunda lahidin Perge’ye ait olduğu anlaşıldı ve getirildi. Emeği geçen geçmiş dönemki bakanlarımıza teşekkürü de borç biliyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin büyük bir hazine olduğunu söyleyen Bakan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye gerçekten engin bir kültür, tarih medeniyet hazinesi olan bir yerdir. Dünyanın en zengin toprakları üzerine oturuyoruz. Belki petrol, doğal gazımız, altınımız, başka tabi güzelliklerimiz yok ama her yerinden tarih fışkıran, kültür fışkıran, İslam öncesi ve sonrası dünya çapındaki eserlere sahibiz. Bunları gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin kültürel zenginlikleri Türkiye markasının tanıtılmasında bizim için en büyük gücü teşkil edecek.”


“Turizmi ve kültürü her alanda güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz”
Son yıllarda Türkiye üzerinde algı operasyonlarının olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Bir takım algı operasyonları oluşturuluyor. Bunların hiçbiri tesadüfi olan şeyler değil. Bir karanlık odada yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve bunların somuta indirgenmiş şekli olan Türkiye düşmanlığı planlı bir şekilde körükleniyor. Bir kültür ve turizm şehri olan Antalya’da geçen yıl algı operasyonlarında olumsuz etkilenen şehirlerimizden bir tanesidir. Bu gelişmeler Türkiye’nin turizmine, Türkiye’nin marka değeri olarak da daha fazla güçlenmesine hiç şüphesiz olumsuz etkilerde bulunuyor. Bizim üzerimize düşen turizmi ve kültürü birer yumuşak güç unsuru olarak kullanıp Türkiye’nin çok daha iyi tanıtılması. Türkiye’nin engin yapısının çok daha güzel şekilde dünyaya tanıtılmasını sağlamaktır. Bu çerçevede her gün hedeflerimizi daha hızlı belirliyor ve yürüyüşümüzü daha hızlı gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede Türkiye’de turizm ve kültür birbiriyle farklı ama birbiriyle ilişkili olan iki alan olarak Türkiye’nin zenginliğini arttıracak unsurlar olarak istifade edilecektir. Turizmi ve kültürü her alanda güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Pazar çeşitlendirmesini hem de ürün çeşitlendirmesi yapacağız. Yeniden güçlenmekte olan Türkiye turizminin 2014-2015 seviyelerine, hatta daha ileri gitmesi için gayret sarf edeceğiz. Bu çerçevede uzak Asya’nın kapısını çalmaya başladık. Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore başta olmak üzere Uzak Doğu Asya’daki dostlarımızın Türkiye’yi daha fazla ziyaret etmesi için seferberlik ilan ettik. Avrupa’daki dostlarımızın artan negatif kampanyalara rağmen olumsuz etkilenmediğini görmek sevindiricidir” şeklinde konuştu.

“Hedefimiz 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliridir”
Seçimler dolayısıyla Almanya’da Türkiye için bir çuval laf söylendiğini ancak buna rağmen Alman turistlerin Türkiye’den vazgeçmediğini dile getiren Bakan Kurtulmuş, “Sadece bugüne kadar İstanbul’a 680 bin Alman turist ziyarete gelmiştir. Bu olumsuz algıların süratle giderilmeye çalışıldığını görüyoruz. Sadece Antalya için söylemek gerekirse şimdiye kadar 8 milyon 300 bin civarında turist geldi. Rakamlar böyle giderse 10 milyonu aşacağız. Türkiye’de de 30 milyonu aşacağız ve toparlanmayı sağlayacağız. Hedefimiz 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliridir. Bunun için doğal zenginliklerimiz olduğu kadar en az onun kadar da kültürel zenginliğimiz önemlidir. Anadolu toprakları dünyanın en eski yerleşim yerleridir. Hangi köye, hangi kente gitseniz o şehirde muhteşem bir tarihi eserle karşılaşmak mümkündür. Antalya bir açık hava müzesi gibidir. Antalya’dan İzmir’e kadar olan bölge bir açık hava müzesi gibidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehirlerimiz de öyle. Göbekli Tepe’nin bulunması dünya tarihini ve algıları değiştirecek kadar önemli bir adımdır. Türkiye’nin her yeri iç Anadolu’su, Doğu Anadolu’su, Ege'si, Akdeniz’i ve Trakya’sı zengin bir tarih müzesidir” dedi.


“Yeni Antalya Müzesi için çalışmalar devam ediyor”
Eldeki bütün imkanları ve güçleri kullanarak büyük bir Türkiye’nin sadece ekonomik olarak güçlü olmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Aynı zamanda tarihi, kültürel ve medeniyet değerleri bakımından da güçlü bir Türkiye’dir. Onu sağlamak için bakanlık olarak her iki alandaki çalışmalarımızı stratejik yaklaşımla sürdürüyoruz. Antalya da yeni bir müzenin kurulması için çalışmalar belirli bir seviyede, bunun güzel ve geniş bir alanda yapılması için çalışmalar devam ediyor. Kısa bir süre içerisinde yapıp buradaki eserleri ve başka eserlerin burada tanıtılması için çalışacağız” şeklinde konuştu.

“Türkiye her açıdan zor dönemden geçiyor”
Türkiye’nin her açıdan zor bir dönemden geçtiğini ifade eden Bakan Kurtulmuş, “Büyük ülkelerin sıkıntıları, büyük zorlukları olur. Yüksek dağların dumanı ve karı çok olur. Niye bizim buralarda çok fazla sis ve duman var diye sakın ha üzülmeyin. Bu kadar derin tarih ve kültürümüz olursa, bu kadar güçlü bir medeniyetiniz olursa başınızın sıkıntıdan kurtulmaması da doğaldır. Gittiğiniz zaman işte 10 bin sene önceki bir Göbekli Tepe, bin sene, 2 bin sene önceki köyleri olan bir coğrafyada oturuyoruz. Allah aşkına dünyanın maddi olarak gelişmiş ülkelerine gidin, kültür ve sanatta çok gelişmiş olduklarını söyleyen ülkelerin bir kısmına 500-600 yıllık köyleri yoktur. Birkaç yüz senelik varlıkları yoktur. Stratejik bakımından herkesin gözünü diktiği yer Anadolu toprakları, Türkiye ise, tarihi ve kültürel zenginliği bakımından herkesin gıpta ile izlediği ülkededir. Bu kültürel zenginliğimizden dolayı Allah’a şükrediyoruz. Millet olarak bu zenginliklerimizin farkında olduğunu ve kıymetini daha iyi bilmemiz gerektiğini ifade ediyoruz. İnşallah şuanda yeryüzüne çıkmamış olan, gün yüzüne çıkmamış olan eserleri de gün yüzüne çıkarmayı Allah bize nasip etsin. Farkındalık oluşturarak bu eserlerimize sahip çıkıyoruz. Herakles Lahdi Türkiye topraklarına, Anadolu topraklarına, ait olduğu yere hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.


“Türkiye’nin bölgesel bir güç olması, küresel güç yolunda ilerlemesi de tarihi mirasımızın neticesidir”
Herakles Lahdi’nin açılışı için bir araya geldiklerini dile getiren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise, “Herkül ismini biz Yunanlılara bırakmışız ama Yunanlılara ait olduğu kadar da Anadolu’ya aittir. Yunan ve Anadolu mitolojisi birbirine karışmıştır. Herkül’ün birçok hikayesi Çanakkale, Karadeniz Ereğlisi gibi farklı yerlerde geçmektedir. Bu sebeple Herkül bizim de hemşehrimiz sayılır. Medeniyetler beşiği, bütün Batı medeniyetinde hakkı ve katkısı vardır. Bugün Türkiye’nin bölgesel bir güç olması, küresel güç yolunda ilerlemesi de tarihi mirasımızın neticesidir. Antalyamızda tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, şimdi de bu tarih sayesinde dünya şehri olmuştur. Antalya Müzesi son zamanlarda birçok eski eseri yeniden kazanmış. Hükümet ve bakanlarımızın bu husustaki gayretlerine teşekkür ediyoruz. 2011 yılında yorgun Herkül heykeli Cumhurbaşkanımızın uçağıyla Türkiye’ye getirilmişti. Son olarak da Herakles Lahdi bize güzel bir hediye olmuştur. Bu lahit gerçekten çok zengin eserdir. Antalya’da sadece Herkül sergisi açılsa dünya çapında ilgi göreceğine ve turizme katkı yapacağına gönülden inanıyorum. Antalya’da şuan 10 ayrı müze çalışmasını sürdüren bir yerel yönetim olarak, Antalya’nın müzeler şehri olması yönünde de ilerliyoruz” dedi.

“Antalya Türkiye’nin vitrini, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış”
Herakles Lahdi’nin Antalya’ya tekrar kavuştuğunu söyleyen Antalya Valisi Münir Karaloğlu da, “Antalya Türkiye’nin vitrini, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Bugün yeryüzünde Antalya kadar içerisinde antik şehir, antik tiyatro bulunduran başka bir şehir yok. Side’den Perge’ye, Aspendos’tan Olimpos’a yüzlerce antik şehri olan önemli bir açık hava müzesidir Antalya. Bunlardan bir tanesi Perge, merkeze çok yakın. Günümüz turizm destinasyonuna 3-5 kilometre mesafede. Gerçekten görülmeye değer, Türkiye’nin önemli arkeoloji kazıları yapılan bir şehir. Burada 1960’larda yurt dışına çıkarılan diğer eserlerden bir tanesi. Herakles Lahdi bakanlığımızın ve sizin sayesinde memleketine döndü. Antalya Müzemizde hizmete açılacak” şeklinde konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Antalya Müzesi’nde Herakles Lahdi’ni açtıktan sonra Burdur’a geçti. Bakan Kurtulmuş, Burdur’da Salda Gölü’nü gezdikten sonra Kbiyra Antik Kenti'nde incelemelerde bulunacak ve senfonik türküler konserini dinleyecek.