Hiçbir mantığın almadığı, Eylül olayı Türkiye'nin kanını dondurdu.

Biz insan oğluna, bir kez daha vicdanlarımızı tekrar sorgulatma gereği duyurdu. 

Eylül'ün zanlısına tüm Türkiye'de, sosyal medya üzerinden öfke dinmiyor!  

'SAPKIN CANİ' TCK'nın (Türk Ceza Kanunu) en ağır cezasıyla cezalandırılmalı. Bu sapkınlıkların cezası ise idam olmalı.  

Hiç düşündük mü? Peki, toplum ahlakı bu hale nasıl geldi? İşte sorgulanması gereken konu bu. 

Çöküp giden ahlak.  

Çocuk istismarı, pedofili ve ensest. Duygusal istismarlar. Ekonomik veya finansal istismarlar gibi sayısız istismarları sıralayabiliriz. 

Ya gizli kalan istismarlara ne demeli. 

Eylül'ün, o yavrunun canisi gün yüzüne çıktı.  

Ya aynı kaderi yaşayan saklı kalan Eylül'ler ne olacak?  

İşyerinde ekonomik veya finansal istismarların kıskacındaki kadınlar. 

Elit görünümlü işverenler tarafından yanında çalışan kızı, daha ötesi torunu yaşındaki gelecek endişesi yaşayan kadınların istismarı. 

Toplum olarak hızlı bir şekilde ahlak çöküşü yaşıyoruz. 

Dini değerlerin Allah korkusu olmadan çıkar için kullanılması,  

Fuhuş ticareti, evlilik dışı cinsellik-aşk,  

Cinsel suçların, tecavüz olayların artışı, ahlaki çöküşün bazı önemli göstergeleridir.   

Türk örf ve adetlerimize bağlı bir toplum olmadığımız sürece toplum olarak hızlı bir şekilde ahlak çöküşü ne yazık ki yaşayacağız.  

Her bireyin, her ailenin, özellikle tüm siyasilerin çok düşünerek radikal kararlar alması gerektiği bir evredeyiz. 

İstismarların yok olacağı bir dünya dileğiyle... 

Allah sonumuzu hayır etsin...