Aylardır tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de görünen coronavirüs (covid19) belası ile yatıp kalkıyoruz. Yetkililer neler yapıp, neler yapmamız konusunda sürekli olarak uyarılar yapıyor. Bizler bunlara uyuyor muyuz?

Geçen hafta sonu ‘sokağa çıkma yasağı’ geç açıklanınca, bir kargaşa yaşanmıştı. Yaşanan kargaşadan ders çıkarılınca, ülkenin en yetkili ağzı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hafta başında açıklamalarda bulundu. Açıklamada en dikkat çeken nokta, Coronavirüs ile yapılan mücadelede bu hafta sonu yine büyükşehirlerde ve Zonguldak ilinde sokağa çıkma yasağının olacağı idi. Sokağa çıkmanın olduğu kentlerde yaşayanların panik yapmadan tedbirlerini alması gerektiğini açıkladı. Gayet yerinde ve doğru bir açıklama idi.

Böyle olunca insanların bu açıklamaları dikkate aldığını düşünmüştüm. Sosyal medyadan iletişim kurduğum arkadaşlarımın evde olduklarını da görünce sevindim. Kimse zorunlu olmadıkça sokağa çıkmıyordu. Bu oldukça güzel bir gelişme idi.

Cuma günü evin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıktığımda gördüklerimle oldukça şaşırmıştım. Alanya caddeleri turizmin canlı olduğu günleri aratmıyordu. Sanki bütün Alanya dışarıda idi. Herkes sokağa çıkmıştı. Yollarda sağlıklı günlerimizi aratmayacak yoğunluk vardı. Ya da benimle aynı saate denk geldiler.

 Pazar alışverişi ise olumlu ve olumsuz yönleri ile dikkatimden kaçmadı. Yurttaşların yığılmasını önlemek için belediye bu konuda önlemini açıklamıştı.  Pazarı perşembe ve cuma günlerine yaymıştı.  Cuma pazarına uğradığımda, belediyenin gerekli önlemleri aldığını görünce sevindim. Giriş çıkışlar kontrol altında, maskesi olmayanlara maske veriliyordu. Görevliler girişte sosyal mesafeyi koruması yönünde yurttaşları uyarıyordu.  Önemli eksiklik ise pazar yerindeki satıcıdan çok yurttaşın olması idi. Bu konuda görevliler eksik kaldılar.  Satıcıdan fazla yurttaşın girmesini engellemeleri gerekiyordu.

Oradan alışveriş için markete geçtim. İlk uğradığım markette koruyucu tedbirlerin uygulanmasına sevindim. Marketin içerisinde yeterli müşteri varken, diğer müşteriler dışarıda sosyal mesafeyi koruyarak sıraya girmişlerdi. Sıra çok olunca beklemek istemedim ve başka bir markete yöneldim. Oraya girdiğimde yürüyen merdivenle girerken görevli sosyal mesafeye uymayanları hoşuma gitti. Alışverişi yapıp kasaya ödeme için geldiğimde oluşan kuyrukta görevlilerin sosyal mesafeyi korumaları yönünde yurttaşları uyarması memnun edici bir çalışma idi.

Ne yazık ki sosyal mesafe konusunda sınıfta kalıyoruz. Her birimiz sorumluluğumuz olan sosyal mesafeyi korumalıyız. Bunu market çalışanları veya başkalarının uyarmasına bırakmalıyız. Görevlilerin uyarmasından önce insanların kendi sosyal mesafelerini koruması gerekir. Uyarıda bulunan market çalışanları ve bu tedbirleri alan işletmeleri kutluyorum.

 Saygıdeğer okurlar, başkalarının uyarılarına gerek kalmadan artık şu iki metrelik sosyal mesafe kuralına uymayı yaşam biçimimiz haline getirmemiz gerekiyor. Virüsün tehlikeli boyutunu görmek için kimse kendini kobay olarak düşünmesin. Özellikle ülkemizde virüsten yaşamını kaybeden yurttaş sayısının üç basamaklı sayılara çıktığı bu süreçte daha duyarlı olmak zorundayız. Yoksa sadece kendimize değil, ailemize ve sevdiklerimize de zarar veririz. Maske takmaya gösterdiğimiz özeni lütfen sosyal mesafe konusunda da gösterelim. Hep beraber sağlıklı günlere ulaşmak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim.