“İzm”, başlı başına pek bir anlam ifade etmemekle birlikte dünyaya ait değerler bütünü içinde geleceğe umut yükleyen düşünce sahasında izlenmesi gereken yönü, yolu tarifte kullanıldığı açıktır: İdealizm, Materyalizm…

İdealizm; zihnin gerçekliliğini, görünen dünyadan bağımsızlığını, zihin ve maneviyatın sahasını ifade etmektedir. İlim adamları farklı tanımlarla çeşitlendirmişlerdir. Bilginin konusu olarak değerlendirilmektedir. Fikir, düşünce, amaç, gaye şeklinde açıklamalarda vardır. Materyalizmin zıttı şeklinde anlatılmaktadır. İdeal, “ülkü” anlamında kullanılsa da “Türk Ülküsü”nden en az materyalizm kadar uzaktır. Batı kilise kültürü doğrultusunda sağcılık düşüncesiyle ruhlar âlemi ideleriyle materyalizmin benimsenmediği düşünce alanı ifade etmektedir. Sırf ahireti öneren düşünce akımıdır…

Materyalizm; var olanın hakikatte madde ve özellikleri olduğu iddiasındadır. Varlık ve oluşumu hareket enerjisine bağlamaktadır. Farklı şekillerde tarifi yapılmakta ve çeşitlendirilmektedir. Fiziki sahanın dışına çıkmamaktadır. Dünya işleriyle meşguliyettir. Batı düşünce sahasında sol fikir hareketlerinin ana temasıdır. Türk ülküsüne mesafesi en az idealizm kadar uzaktır…

Tasavvuf; Türk düşünce ve fikir genişliğinde faydasız işleri terk edip yararlı işler yapılması anlamında materyalizmin ve idealizmin bileşkesini “Mutlak Varlık” ifade kaynağıdır. Dinler tarihini konu alır. Hem dünyevî; hem de uhrevîdir: Yaratan tektir!..

Konuyu sahasında yerine yerleştirmek için (OKU!..) emrine sınır çizmemek gerekir. Dinler tarihi bir bütün halinde seyreder. İlahi olan bütün dinlerin düşünce sahası “hayat ve ölüm” üzerine kurgulanmıştır. İlmin kaynağı “din” olmasına rağmen ilim adamları dinden; din adamları da ilimden uzaklaşarak insan beynini allak bullak etmişlerdir…

Bir söz vardır ki “ya dini cahillerden; ya da dünyayı dinden kurtarın” mealindedir. Cahil elinde din ile dinsizliğe; inançsızlar elindeki dünyada bilgisizliğe” sürüklenirse; insanlık nice olur…

Türk ülküsü hâkimiyetinde “ruh-madde” Yaratanın iradesidir. “Madde-mana” tarifi bütüncül düşünceyle ele alınmakta ve “Ruhsuz beden ceset olur!..” vecizinde birleşmektedir. Hem bu dünya, hem de öbür dünya için çalışma emir kabul edilir. Dünyaya tek gözle bakınca anca yarıdan biraz fazlası gözükür… Türkler hep iki gözle cihana yüklenmişler, ilmesarılmışlardır!..

“İzm”lerin ifade sahası, mücadele alanı, düşünce felsefesi çok yaygındır. Okumak gerekir…