Türkiye yeni siyasi atmosfere sürüklenmektedir. Tesadüfün böylesi bazen doğaldır. Önce MHP İl Başkanı, Sayın Mustafa Aksoy’un istifası, ardından da İyi Parti İl Başkanı Sayın Ahmet Aydın beylerin görevinden alınmasının yankıları sürüyor. Her iki değerli, ülkücü şahsiyet yakın ara görevlerinden uzaklaştırılmışlardır. Parti tabanları (ne oluyor?) sorusuna cevap ararken Ak Parti cephesindeki yeni parti girişimleri de ele alınınca Türkiye siyaseti adeta kaynıyor, yeni iklim kuşağı doğuyor…

Her iki Antalya İl Başkanları da sosyal medya üzerinden de açıklama yaparak durumlarını kamuoyu ile paylaşmışlardır. İl başkanlığından alınmış olmaları daha iyi makam ve mevkilerde görev alamayacakları anlamına gelmez. Siyaset kurumlarının en büyük zafiyeti görev değişimi nihayetinde öncekilerin çöpe atılması, teşkilat ve politika ortamından uzaklaştırılmasıdır. Yeni kuşaklara tecrübe ve deneyimlerinden istifade çıkar politikacılarını her daim ürkütmektedir. Ya milletvekili adayı oluverirlerse!?..

Çalışmaların bu düşüncede geliştiği söylenemez. Bu tecrübi gerçekliktir. Kıskançlıktan gayrı milli ideolojilerin kucağına düşmek gibi bir hal oluşmaktadır. Her seferinde ülküdaşlarıma ifade etmişimdir. Sizden öncekilerin deneyim ve tecrübelerinden istifade içinbağları kopartmayın. Hatta ve hatta teşkilata davet etme arzusu taşıdığınız sevilen, sayılan insanları yönetim toplantılarında ağırlayın ki toplumsal kaynaşmaya katkı olsun... Ama yok böyle bir şey. Milli siyaset kucaklaşma terimidir..

“Milliyetçi Bağımsız Türkiye” ideali taşımayıp da sade politika ile vekillik, makam mevkii, iş takibi… peşindekilerde ahde vefayı değil; ahdi silme planlar yer almaktadır. Parti tabanından kaliteli isimlerin çıkmasından çekinirler. Biz ülkücü yetiştik, politikacı değiliz. Belki iyi niyetimiz bundandır. Her partide ülkücü olur. Ülkücüler politikanın değil milli ülkülerin, ülkenin gidişatının siyasal zemininde milli hedefleri gözetleyen ve devletin geleceği üzerine plan proje üreten beyinlerdir…

İyi partinin büyük kurultay hazırlıkları öncesi potansiyel güç oluşumu ve parti taban hareketini daha iyi sevide geliştirme gayretinde olduğu görülmektedir. Yanlış atama ve teşkilatlanma planları her atama ve yenilemede daha dar açıdan seçmene yaklaşımların önü açılmaktadır. İyi parti kuruluş aşaması ve kurucu iradenin milli bütünleşme felsefesinden kopuşla daralma gösterdiğini fark etmiş olmalı ki yeniden yapılanma arzusu dikkatlice geliştirilmelidir. Sanırım İyi Parti teşkilatındaki hareketlenme seçmen bütününü kucaklama hevesiyle heyecanlanmış milli yüreklerden oluşacaktır…

MHP, ülkücü hareketin gönlündeki siyasi aksiyondur. Tabii ki liderlik durumu ülkücü hareketi iyilik kuşağına doğru biraz da olsa iteklemiştir. Ülkü bir idealdir. Ülkücüler hangi partide olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetme, büyütme, yaşatma düşünürleridir. Ayrı partilerde de olsa mili menfaatlerde bir, bütündürler. Türk ülküsünü politize edilmeden fikir, düşünce ekseninde partilerin kaynaşmasına ön ayak olmalıdırlar. Liderler de bir gün değişecektir!..

MHP ve İyi parti yenilenmesinin ülke siyasetine başarılar getirmesini, çalışmaların verimli geçmesini dilerim. Unutulmasın ki seçim barajı %50’dir. İttifak felsefesi kurumsallaşmalıdır!.. Sn. Aksoy da, sn Aydın da davalarına yakışan çalışma temposu göstermişlerdir. Başarıları daim olsun!...