Tarihin en derin kaynakları yazının icadına kadar inmektedir. Çeşitli milletler farklı harf karakterleriyle dünyanın gidişatına yön vermiştir. En karanlık ve aydınlık zaman dilimleri bilinmemektedir. Yazılardan anlaşıldığı üzere yorumlarla olaylar toparlanmaya çalışılmakta, dinler tarihi varlığı ve oluşumu, yaratılışı çok daha diplere sürüklemekte, öbür dünya hakkında bilgi aktarmaktadır. Yaratan ile yaratılan bireyi buluşturmaya özen göstermektedir…
Modern dünya ve evrensel kriterler hükmetme ve sömürü düzenini yeniden şekillendirme üzerine kurulduğu güncel medeniyet teorileri ve eylemlerinden anlaşılmaktadır. Kedini güçlü gösterme arzusu taşıyan köklü milletlerin kurduğu düşünülen devletler “süper güç” adı altında yayılmacı politika üretirken diğer toplumların varlığını tehdit altında tutmakta ve yeraltı platformuna göz dikmektedir. Bunlar bitmez tükenmez savaşların temel nedenleridir…
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığının sebebi, Büyük Türk Milleti tarihin hiçbir aşamasında omurgasını kırmamış sürekli devlet geleneğine sahiptir. Ötüken’den Ankara’ya uzanan tarih sahnelerini bilim adamları daha aydınlatıcı bilgilerle geliştirmektedir. Anlaşılması gereken ise her girilen yolun çıkış noktası olduğu gibi her kavşaktan da tercih edilebilecek yeni yol tercih imkanı vardır…
Çıkmaz sokaklar zaten çıkmazdır. Tarih sayfalarında çok güçlü medeniyetler yaratmış olmasına rağmen sit bataklına saplanmış sürü millet ve devletler vardır. Anadolu çöplüğü Hitit, Etil, Sümer, Pers, Helen, Roma, Bizans… gibi topluluklardan Türk Milletine tarihten kalan veraset medeniyetleriyle doludur…
En kısa şekliyle: Eski Anadolu Medeniyeti, Türk-İslam Medeniyeti, Modern medeniyet tanımlamasıyla dünden bu güne, geleceğe uzayıp giden bir iyi yolculuğun ifadesidir. Etnik ve dini farklılıkları bütünleştiren, ayrıcalıkları kaynaştıran Türk Ülküsü çatısı altında geliştirme, kalkındırma hedeflerine yönlendiren bir iyi uyanışı ifade etmektedir…
Anadolu coğrafyası insanlık tarihinin bel kemiğini taşımaktadır. İnanç dünyasının bilimsel omurgası geçmişten geleceğe dimdik ayakta duran efsane eserler, sanatsal ve kültürel yapılarıyla durmaktadır. “Ayasofya” yeni düzenleme ile geçmişten geleceğe fiziki yapısı yanında evrensel inanç atmosferini de yer küreye entegre etmiş olacaktır. Anadolu toprakları fanatizme geçit vermeden insanları insanilik değerleri etrafında saf tutmaya davet etmektedir. Cumhuriyet ve demokrasinin gereği budur. Türkiye güçlü medeniyet yapısıyla evrende yerini hak ettiği seviyede yüceltecek, güçlendirecektir. Yeter ki “İYİ” düşünelim!..
