Büyük liderler, büyük politikacılar vizyonu yakalamak, hedefe ulaşmak, amaçlarını gerçekleştirmek için her yolun mubah olduğuna inanırlar. Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel başkanı, Sn. Recep Tayyip Erdoğan, son yılın en usta politikacısı, en güçlü lideri, en cesur siyasetçisi, devlet adamı profilini ortaya koymuş, uzman politikacılığını göstermiştir...

Büyüme ve iktidar arzusu taşımayan MHP lideri, Sn. Dr. Devlet Bahçeli, bir dönemin beyin takımı, milliyetçi ülkücü hareket seçmenini de kullanarak milli devletten ümmi devlete geçiş sürecinin mimar ve mihmandarlığını yapmıştır. Ülkü yolu tahrip edilmiş, milliyetçi Türkiye özlemi hayal olmuştur… Bu heyecan yeni bir şuurla yeniden yapılandırılmalıdır…

En son gelinen noktada MHP’nin çıkışları AKP’nin iç işlerine müdahale niteliğinde                    değerlendirilmiş ve “herkes kendi yoluna!” söylemiyle, MHP’ye ihtiyacın kalmadığı açık ve net bir şekilde vurgulanmıştır. Yaklaşan yerel seçim süreci an itibariyle yeni bir yöne girecektir. Ülkücüleri memnun edecek kelime oyunlarıyla seçmeni AKP’ye kaydırılacaktır…

Bazı MHP gönüllüleri, ülkücülerin tekrar MHP’ye dönebileceği umudunu taşımaktadır. Ama hatırlanmalıdır ki Milliyetçi hareket partisindeki çatlak sesler yanlış politikadan doğmuştur. Ve yanlış politika hareketi dondurmuş, ülkücüleri çemberin dışına atmıştır. Sn. Akşener ve ekibi Hareketinin başlangıç noktası, MHP’nin yanlış politikası, Sn. Sadi Somuncuoğlu’na yapılan yumruklu saldırıyla başlatılmıştır. Tarih bir hayli derindir…

Türkiye’de geçmiş yılların siyasal mücadele sahasında geniş çaplı gezinti yapılmadan, aktif siyasal süreci kavramak güçtür. Sonucun bu noktalara geleceği tahminlerimizden dolayı bazı eleştiri ve tenkitlerin yanlış anlaşılmasıyla biri birimizi kırdığımız oluyor. Üzücüdür ama gerçekler böyledir. Parti genel başkanlarının bireysel hırs ve kinler, İP’e sapa sığmaz şeyler seçmeni germekte, idealist kitleleri de rahatsız etmekte, ülkücü ümmetten sayılmamaktadır!..

Şimdi kendimize soralım: %50+1 barajı için hangi genel başkan umut verebilecektir!? Sadece, AK Parti Genel başkanı, Cumhurbaşkanı, Ümmetin Lideri, Sn. Recep Tayyip Erdoğan!… Hiper yetkileri nedeniyle güç sarhoşluğuna düşmemesi için güçlü muhalifi, umut dağıtan lider ihtiyacı gün gibi açıktır!...

Atı alan üsküdarı aştı. Başkanlık sisteminin bekasını görmüş olmalıdır. Şu düzende hiçbir muhalif siyasi hareketin hükümet üzerinde yaptırım gücü yoktur. İktidar partisi bile Reis’in istemediği şeye uzanamaz, dokunamaz. Politikada da ittifaksızlık dönemine girilmiştir!..