Birkaç yıl öncesine kadar üniversite sayısı her ilde yoktu ama belirli illerde, büyük şehirlerde kümelenmişti. Son birkaç yıldan bu yana her ile üniversite açılmakta ve her lise mezununun üniversiteye girmesi arzu edilmektedir. Buna paralel üniversite mezunu işsiz sayısı hızla artmaktadır…

Cumhuriyet dönemindeki yatılı okul ve üniversite açma ilkeleri ile askeri karargâhların ülkedeki dağılımında bölge halkının ekonomik desteklenmesi niyeti taşıdığı da açıktır. Turizm sektörü bile dış turizmdeki beklenti seviyesinde turist potansiyeline ulaşamadığı yıllarda Alanya’da üniversite açarak kış turizm aktivitesine katkı sağlayacağı, konaklama ihtiyaçlarının yurtkur yanında pansiyonlarda sağlanabileceği ve Alanya’ya hareket getireceği tartışılmıştı…

Kamu üniversitelerinin hızla yeni bölümler eklemesi, özel üniversite açılmasının yolu açıldığı ve Alanya’da da sömestr sürecinde yüksek rakamlarda öğrenci barındığı gerçektir. Üniversiteler ilçelere kadar yaygınlaştırılmış, o da olmadı açık öğretim fakülteleri evlere kadar girmiştir. Tartışılan konu ise üniversite mezunlarının bilgi dağarcığının yeterli olmamasıdır…

Her üniversiteli yüksek lisans, doktora yapma gayretiyle bir yerlere ulaşmak istemektedir. İşin gerçeği okulunu bitiren mezunun iş bulma, iş kurma umudu zayıftır. Birkaç yıl daha oyalanmak durumundadır. Geçmiş yıllarda az olan mezun ayısında kamuya atamada sıkıntı olmaz iken, aynı beklenti ile üniversiteye giden öğrenci, mezun olunca hayaline yenik düşmektedir…

Bundan böyle üniversiteye giderken diplomanın bir kariyeri olduğunu ancak, iş konuşunda bu kariyerin iş kurma sahasında da değerlendirileceğini kabul etmek gerekiyor. Sıkıntı ise her fakülte mezununun özel sektörde işe girme, iş kurma sahası bulunmamaktadır…

İşsizlik oranında etkendir. Politik hesaplara göre açılan her üniversite öğrencisi mezuniyetine kadar işsiz sayılmamaktadır. Bu yıllarda ise üniversite mezunu işsizlik sayısı da istatistiklere girmiştir. Yüksek rakamlarda açıklanan büyüme oranlarından anlamam ama genç işsizlere bir de yeni kuşak üniversite mezunu gençlik eklenecektir…

Bunlar siyasetin çözeceği işlerdir de, üniversitelerde ekonomi, iktisat, maliye, işletme, para piyasaları… konularında eğitim-öğretim bölümü yok mu ki ülke ekonomisinin kontrolü, denetimi yabancı devlet veya şirketine verilmektedir. Kalkınma için verim-üretim alanlarında yazılmış kitaplar hayal ürünü mü? Milli ekonomi bunu hakaret olarak algılamaz mı? Bu mealde yerli ve milli üretim ne anlama gelir? İnanın kafam, karmakarışık!..