16 maddelik paket, KOSGEB alacaklarına 2019 yılına kadar erteleme, ar-ge desteklerine kur farkı ayarı ve 2 bin 739 ürüne yerlileşştirme, dış pazarlara açılan KOBİ'lere 300 bin TL ihracat desteği ve kalkınma ajansları aracılığıyla 500 milyon TL'lik destek, OSB'lerde bedelsiz arsa tahsisinin kapsamının genişletilmesi, yatırım teşvik belgesi başvuru ücretinin kaldırılması gibi maddeleri içeriyor.

Bakan Varank'ın açıkladığı destek paketini değerlendiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, paketin çok güzel olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bu ekonomik krizde açıklananlar önemli. Destek paketi üretimi artırmak ve sanayiciyi rahatlatmak açısından önemliydi. Zaten dövizdeki yükseliş çok ciddi etkilemişti. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında artışlar tamamen sanayiyi etkiliyordu. Bu desteklerle bir miktarda daha rahatlama sağlayabilir. Fakat burada bir parantez açmak lazım, artık destek ve teşvikle gerçekten bir yere kadar gidiyoruz ve bir yerden sonra bazı şeyler sıkışıyor. Çok teşviğe ihtiyaç olmadan yatırım anlamında daha ucuz ve uzun vadeli krediye ulaşmak yatırımcı açısından daha önemli. Şu anki faiz ve döviz kurlarıyla yatırım yapmak zorlaştı, ancak ayakta durmaya çalışılıyor."

Atılan adımların müspet ve sanayiciye yardımcı olacak maddeler olduğunu belirten Antalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Ali Bahar, önemli olan bunların mevzuatla tabana yayılması olduğunu söyledi. Bahar, “Atılan adımı son derece olumlu ve faydalı buluyorum. Fakat bunun sahaya yansıması, geri dönüşünün, ne kadar etkili olduğunun ölçülmesi ve buna göre de daha yeni adımların sanayici için atılmasının doğru olacağını düşünüyorum. Bunun dışında, son ürüne değil hammaddeye sübvansiyonlar uygulanmalıdır. Örnek gösterecek olursak, kırmızı ette fiyatın son ürün olarak sadece üç tane markette ucuz satılmasından ziyade yem hammaddesine uygulanacak sübvansiyonlarla tüm et ürünlerinde fiyat avantajının halk için yaratılmasının daha doğru olduğunu ve bununda tüm sektörler için bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum. Son ürüne yapılan sübvansiyonlar aynı zamanda haksız rekabete yol açıyor. Hammaddeye sübvansiyon yapılmalı ki tekli son ürüne değil, çoklu ürünlere yansısın. Bundan sonraki rötuşların özellikle ihracatta, Türkiye'de geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz ürünlerin ihracatını kolaylaştırıcı yapısal reformların olması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.