İnanın, her gün düşünmeye, yeni şeyler yazmaya, başka şeylerden bahsetmeye çalışıyorum. Ama gündem öyle gelişiyor ki memleket meselesi, bitmeyen, tükenmeyen ayrıştırıcı politika... Sanırım, Türkiye Büyük Millet Meclis’inde, seçilmişler seviyesinde bulunanlar tepiştikçe halkın kendilerini taktir ettiğini sanıyorlar. İllaki birinin diğerine rencide edici, kişileri öteleyici, ayrıştırıcı kelimeler mi kullanması gerekir...

Parti içi durumları, partiler arası arenada da aynı seviyede seyrediyor. Halbûki hükümeti kuran siyasetin de, hükümet olmak isteyen muhalafetin de yüzde elli artı biri bulmadan, yani Cumhurbaşkanını seçmeden hükümet kurma imkânı yoktur. Cumhurbaşkanlığı seçiminde iddialı olmayan politikanın ise hizmet ülküsü gelişmemiştir. Seçmen reyini kullanırken iktidar umuduyla tercih yapmaktadır….

Batının, Ortadoğu ile ilgili felsefesi; “bir ülkeyi bölmeye çalışmayınız. O ülkeyi farklılaştırınız, yeter. Kendisi bölünür ve bölen siz olmazsınız!..”dır. Ülkemizin farklı partilerden seçilmişleri bir piramidin içindeki odalar gibidir. Her geride kalan dönem daha iyi tanışıp, kaynaşıp, piramidin zirvesine ulaşmak, uzlaşmak, güçlü lider etrafında kümelenmek için gayret göstermelidirler. Cumhur ittifakı ve Millet ittifakı çalışma süreçleri sonucunu göremiyor musunuz…

Milliyetçi Hareket Partisi Haklı bir şekilde ittifaki bozmamaktadır. MHP’li ülkücüler için bu durum iktidarda olmak gibi bir heves ve heyecandır. Büyük Birlik Partisi, AK Parti milletvekili olarak seçilmiş ve istifa ederek partisinin başına geçmiştir. Sn. Cumhurbaşkanımızın ilk turda kazanmasının dışında nasıl bir icraat tablosu yaratacaktır, bilinmez…

İyi Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi, Saadet Partisi ittifakı liderlerinin beklentisine cevap veremeyen potansiyel neticesinde millet ittifakının dağıldığı açıklanmıştır. Halbûki seçmen kitlesi, müttefiklik ilişkilerinin geliştirileceğini tasarlamaktaydı…

Ak Parti Cumhurbaşkanlığı seçimini aldı. Sn. Cumhurbaşkanımız da hükümetini kurdu, yola devam diyor. Ak parti seçilmişleri de meydanlardan gelecek sese göre eylem içinde olmak için hazır bekliyorlar. Bu şartlarda siz, iktidar yanlısı mı görünürsünüz, muhalefet mi ?

Muhalefetin seçmen kitlesinin iktidar umudunu kaybettiren %50+1 barajını yıkmak için seçilmişlerinden umut beklerken ittifaklar dağılmış, parti içi muhalefet ayaklanmış, biri diğerini beğenmeyen seçilmiş, zat-ı muhteremler türemiştir. Mutlaka herkesin bazı noksanlıkları vardır. Hoşgörü sahanızı açmıyorsanız, tek lider etrafında buluşmayı göze alamıyorsanız, seçmenden itidal beklemeyiniz!.. Çünkü farklılaştıkça, konuştukça bölünüyorsunuz!..