Neyi haber yapacağımızı şaşırdık. Siyaset haberi yazarız, ‘ siz bunları destekliyorsunuz’ diyerek karşıt görüşlüler gidebildiği yere kadar eleştirir, her kesim için geçerli bu arada bu söylediğim. Hiçbir taraf kabullenmez yani yazdığımızı. Sağlık haberi yazarız, ‘sizde çok biliyorsunuz. Bu yazdığınız saçma ben böyle yapıyorum’ gibi tuhaf tuhaf yorumlar gelir, sanki doktor olan biziz de kendi görüşümüzü yazıyormuşuz gibi. Güncel olaylar, kültür sanat gibi şeyler yazarız, ‘ülkede gündem bu mu? Sizin başka işiniz yok mu? Bu gibi insanların haberi mi yapılır?’ gibi yorumlar geliyor. Kaldı ki sevsek de sevmesek de o tarz insanları da yine bizim vatandaşımız meşhur etti. Sonuçta gel bundan sonra sen ünlüsün demedik ya biz.

Cem Yılmaz’ın dediği gibi, ülkemizde bilmiyorum diye bir olay yok artık. Herkes her şeyi pek ala çok iyi biliyor. Bilmemek bizde yakında Türkçe’den de kaldırılır. Hani bu kadar yıl okunan okullar, hadi geçtim okulları hayat tecrübesi okulda öğretilmiyor, bu kadar zamandır kazanılan tecrübeler herkeste aynı değil. Ama herkes bilse de bilmese de azıcık bir fikri olsun bir konuda, alabildiğine konuşuyor o konu hakkında.

Nedendir bilinmez hiç kimse, ‘ben bu konu ile ilgili tam olarak bilgi sahibi değilim’ diyemiyor… Birbirimizi acımazsızca eleştirmek artık alışkanlık halini almış. Böyle özellikle toplum içerisinde birbirini yermek, aşağılamak haz veriyor sanki insanlara, mutlu oluyorlar bunu yaptıkları zaman. İnsanların içini sevgi yerine, hırs kaplamış sanki. Gerçekten çok üzücü…

Artık arkadaşlıkları çıkarlar belirler olmuş. Kaç yıllık arkadaşlar hatta çocukluk arkadaşları neredeyse 40 yılı aşan arkadaşlıkları var ama çıkarı ters düşüyor diye tavır koyuyor. Bu kadar mı hırslarına yenik düşer, bu kadar mı geçmişini yok sayar insan gerçekten yazık…