Alanya Başkan Yardımcısı aynı zamanda emekli öğretmen Mehmet Demiryürek, eğitimde yaşanan son gelişmelerle ilgili partisinin çözüm önerilerini açıkladı. Partisinin ilçe binasında basın mensuplarının karşısına geçen Demiryürek, şunları söyledi: Bir devletin, bir milletin geleceğini belirlemede en etkili kurum eğitimdir. Bir devlet, bir kuşak sonra ekonomik ve toplumsal yönden nerede konumlanacağını uyguladığı eğitim politikalarıyla belirler. Atatürk dönemi için yazılmış “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” dizeleri, tam bağımsızlıkta kararlı, onurlu Cumhuriyetimizin o dönemin yokluğu, yoksulluğu içinde dahi halkın eğitiminde nasıl bir başarı sağlandığını anlatır.

 AKP’nin art niyeti belli eğitim politikalarının ülkemiz, milletimiz ve çocuk ve gençlerimiz yönünden sonuçları sıralandığında, durumun vahim olduğu görülecektir: Bu eğitim anlayışının Türkiye’yi ileri taşıması mümkün değildir. Çünkü bilime ve bilim insanlarının uyarılarına kulak kapatılarak, liyakati belli olmayan ve kamuoyuna da açıklanmayan bir takım çevrelerin güdümünde hazırlanmıştır. Ders programlarının açıklamasında yer alan “Türkiye’yi bilimde, teknikte, sanayide ileri düzeye taşıma amacı” sadece laftadır; bilimsel bilgiler dahi bilim dışı, uydurma yöntemlerle aktarılmaktadır.

Eğitimde özelleştirme ve fırsat eşitsizliği tavan yapmıştır! Devletin görevi eğitim hakkını herkese aynı kalitede ve parasız sağlamak iken, AKP iktidarı milyarlarca kaynak ayırarak ortalığı, eğitim başarısızlığı tescillenmiş imam hatip okullarına boğmuş, dar gelirli vatandaşlarımızın çocuklarını bu okullara gitmeye mecbur bırakmış, bir de üstüne, parasal imkânı olan ailelere özel okul için para yardımı yapmaya başlamıştır. Yoksuluyla, dar gelirlisiyle emekçi halkımızın cebinden alınan ve 2014 yılından bu tarafa milyarları bulan bu para, nitelikli ve parasız eğitim için harcanacağına birkaç yüz bin öğrenci arasında pay edilmektedir.

Bir tek çözüm vardır: milli ve bilimsel eğitim sistemi

Peki, ne yapılmalıdır?

 Türkiye’mizin birlik ve bütünlük içinde, tam bağımsız, demokratik, refah dolu, huzurlu bir ülke olarak yeniden ayağa kalkmasının temel şartlarından birisi, Atatürk Devrimleri ışığında hazırlanmış milli ve bilimsel bir eğitim sisteminin uygulanmasıdır. Böyle bir sistemi de ancak emperyalizme karşı savaşma iradesi ile işbaşına gelecek tam bağımsız, milli bir iktidar hazırlayabilir ve uygulayabilir. Vatan Partisi ülkemizdeki sanayicisinden işçisine, esnafından köylüsüne, bütün milli unsurları içine alarak iktidara gelecektir. İktidarımızda eğitim, 50 yıldır çocuklarımıza, gençlerimize, ailelerimize yaşatılan bir sınavlar maratonu olmaktan çıkarılacak, yurtsever, halka hizmet aşkıyla dolu, devrimci, özgür düşünceli, yaratıcı, haksızlığa direnen, cesur, barışçı, emeğe saygılı, paylaşmacı, insanlığa kardeşlikle bağlı gençlerin yetiştirilmesi hedefine göre düzenlenecektir. Eğitimdeki değişmez çizgilerimiz şunlardır:

Eğitimin Birliği Yasası temel rehber olacaktır.

 Eğitim, bilime dayalı planlanacaktır.

Eğitim, okul öncesinden üniversite sonuna kadar parasız olacaktır.

Bütün özel okullar ve özel üniversiteler kamulaştırılacaktır.

Eğitim, anaokulundan başlayarak kesintisiz ve zorunlu 12 yıl olacaktır.

Ortaöğretim, çok programlı şekilde düzenlenecek ve güçlü bir rehberlik sistemi altında öğrencilerin yetenek ve eğilimleri izlenecektir.

Öğrenciler istedikleri ve başarılı olabilecekleri alanlara ait lise türlerine yönlendirileceklerdir.

Bütün eğitim-öğretim kademelerinde sanat ve kültürel eğitim ile spor faaliyetlerine özel önem verilecektir.

Üniversiteye giriş merkezi sınavlarla olmayacaktır.

Üniversite dâhil bütün öğretim kademelerinde Türkçe öğretim yapılacaktır.

Öğretmenlik mesleği başarılı, yetenekli ve istekli gençlerimize açık tutulacak, öğretmen yetiştirmede planlama esas alınacaktır.

 Vatan partisi sistemli mücadele başlatıyor

Vatanımızın birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğu bu dönemde iktidara ve bakanlığa defalarca yapıcı önerilerde bulunduk. Anayasa’ya açıkça aykırı, örneğin her okula mescit zorunluluğu gibi kararlara karşı ise derhal dava açtık. Ne yazık ki, düzeltme sağlanan birkaç husus dışında, bir bütün olarak eğitim sistemimizi toparlayacak adımlar atılmasını sağlayamadık. “AKP ülkeyi yönetemiyor ve gidecektir” derken, dayanak aldığımız sorunlardan birisi de eğitimdeki kötü gidiştir. Çocuğunu her şeyin üstünde tutan insanımıza eğitimdeki bu gidişin ve getireceği sonuçların ayrıntısıyla anlatılması şarttır. Ailelerimizle, velilerimizle, öğrencilerimizle yüz yüze görüşerek gerçekleri anlatmak üzere bütün yerel örgütlerimizde bir çalışma başlatıyoruz. Hazırlıklarını yapıyoruz. Atatürk Cumhuriyetine inanan, milli ve bilimsel eğitimin değerini bilen kitle örgütleriyle birlikte çalışacağız ve görev için sokağa ineceğiz.