Devlet yönetimi basite indirgenecek bir yorum değildir. Makamın üstünde, idarecinin tam tepesinde, sırat köprüsü emsali kıldan ince iple bağlı ve idarecinin kalbinden adalete leke düşürecek en küçük yanlışı anında tepesine düşebilecek şekilde durmaktadır. İdareci tüm zamanlarını kılıcın tepesine düşmemesi için teraziyi tam ortasından tutmaya çalışmakla ve korkusuyla yaşamaktadır. İslâm ilmi bunu  kötü kalp ve günahlarla ifade etmektedir….

İslâm’da saltanat, idare, Dört halife devriyle açıklanmakta ve kimsenin dört dörtlük olmadığı da buradan anlaşılmaktadır ama kusurlar, günah işlemeye müsait değildir. İslâm ülkelerindeki emirliklerin hali apaçık ortadadır. Müslümanlar adaleti ve İslâm’ın esaslarını başka ülkelerde aramaktadır. Batıl dinden ülke insanlarına, “Gâvur ama Müslüman!” gibi anlamsız anlam yüklemektedir. Adalet, en zayıfın, en güçlüden hakkını alabilmesidir…

Eski Yunan efsanelerinden esinlenmeye kalksak bunu daha iyi anlamış oluruz: “Demokles, Kral Dionysos’un yakın dostu, yardımcısıdır. Kral ile daima sohbet eder, sürekli kralın sahip olduğu imkânları övüp durur, krallığın bahşettiği mutluluktan bahsederdi. Buna rağmen kralın yüzündeki ‘mutsuz, üzgün’ ifadeyi hiçbir zaman anlayamaz, çözemezdi…”

Krala, “Ne kadar mutlu olmalısın, her şey ne kadar muhteşem!..” der dururdu. Bu durumdan usanan, rahatsızlık duyan Kral Dionysos; Demokles’e dönerek, “bu mutluluğu senin de tatmanı arzu ediyorum” diyerek büyük bir ziyafet hazırlatır, tacını, tahtını, güç ve imkânlarına özenen Demokles’e bırakır.  Şu an kral olduğunu ve buna göre davranması gerektiğini söyler…

Demokles krallık elbiselerini ve tacını giyip tahta oturur. Etrafa gülümseyen Demokles sahip olduğu bu ihtişamın, bu büyünün içinde çok hoşnuttur. Ziyafetin tam ortalarına doğru tam başının üstünde bir şeyin sallanmakta olduğunu görür. Dikkatle bakar ki at kılına bağlı, her an kopabilecek ve tepesine düşebilecek keskin bir kılıç asılıdır. Dehşete kapılır ama cesaretini erkeklik onurunu hiçe saymamak için dayanır…

Sonra kral Dionysos dostuna sorar, ”Neden yemiyorsun? Neden gülmüyorsun?” Demokles kılıcı gösterir. Dionysos acı acı güler: “Evet ben güçlü bir kralım ama boynumun üstünde her an kılıçların tehdidi ile karşılaşıyorum. Büyük güç büyük tehlike demektir…” O an anlar iktidarı, serveti ve gücün gerçek doğasını. Kötüye kullanımı kendi sonunun getirecektir…

Burası eski Yanan değildir. Modern Türkiye’de Demokles’in kılıcı sökmez. Bîtaraf olan bertaraf olur! Ama kontrolsüz güç güç değildir. Devlet yönetimi ağır sorumluluk gerektirir!..