Gençlik için çay ocağı önemli mekân telakki edilmektedir.  Alanya’nın meşhur sanayi simit fırınından alınan simitlerin çay ile çıtırdatılması zevklerin en iyisidir. Simit ucuz, çay da aynı seviyede ekonomiktir. En ucuz kahvaltı masasıdır. Öğleye Mevlâ’m kerim...

Sanayii fırınına kadar yolculuğa gerek yoktu. Her sabah erken saatte simitçiler kafasının üstünde,  tepside yığılı simiti satmakla meşguldü. “Taze, sıcak simiiit!..” diye müşteriyle buluşmaya çalışmaktaydı. Kamu çalışanları memur, işçi işe yetişmek için koşar adım, alelacele simiti kapıp mesaiye koşuşturmaktaydı. Simit asgari ücret belirlemenin değer ölçeği olmuştu. Şimdilerde ise simit büyüdü saraylara girdi simit dünyasını oluşturdu. Ne simitmiş be!..…

Bu elbette Otuz-Kırk yıl öncesine ait gözlemlerdir. Şimdilerde ise merdiven altı çay ocağı yan dükkâna veya apartman dairesine taşınmış, adı “kahve” diye mutasyona uğramıştır. Çok daha eski yıllarda kıraathaneler varmış, yani okuma yerleri... Buralarda artık yok olmuş ve kahve veya kafelere yerini terk etmiş, bir kahvenin kırk yıl hatırı olurmuş, şimdi pastaneler!..

Yıllar akıp gittikçe ticaret hayatı her yere el atmış ve tertemiz ocakları içki ve avare insan toplulukları mekânı haline getirmiş. Ve artık halk başta olmak üzere, herkes, bu tür yerlerden şikâyetçi olmaktadır. Okullar, üniversiteler çoğaldıkça bu tür sahalar gençliğin gedip geldiği ve genç beyinlerin sigara, içki ile buluştuğu, uyuşturucu ile tanıştığı, laubaliliğin hat safhaya ulaştığı, gençlik kanını ve ruhunu bozan alanlar haline dönüştüğü yerler olmuş….

Ahlak buhranı gençleri ezmektedir. Üniversitelerin etrafında tütün mekânları mantar gibi türemiş, turizm sektörünün farklı ahlak anlayışı plajlarda, doyum alanlarında gençlerle tanışır, milli bağımlılığı ciddi derece sarsar hale gelmiş, risk bölgeleri oluşturmuş… Üniversite gençlerinden bu mekânlarda saatlik, günlük, aylık üç beş kuruşa çalışanlar da varmış… Üniversiteli gençler söylüyor:  “-Abi, gençliğin düştüğü ortamlar, hayırlı değil!...”

“Çay simit…” demiyorum ama bunların yanında okuyan gençliğin rahat buluşup kaynaşabileceği, derslerine katkı yapabileceği, fikir üretip sohbet edebileceği, akademisyenlerin bile katılıp, kaynaşabileceği ucuz mekânlar olmasını özlemek hakkımızdır…

Sağlıksız ortam genişleme alanlarının okul önlerine yuvalandığı,  uyuşturucu kullanımının ortaokul seviyelerine düştüğü söylemleri gençlik ve gelecek hakkında çok iyi bilgi vermektedir. Emniyet güçlerimizin halk desteğine ihtiyacı her zaman vardır. Yeni gönül seferberliği gençliği yanlış hülyalardan kurtarmak, okumaya teşvik  olmalıdır!..

Dileğim odur ki millet kahveleri hazır lopçu nesiller elinde zillet kahvelerine dönüşmesin! Simit çay da olsa sağlıklı gençliği olmayan bir milletin geleceği de sağlıklı olmaz!