Haber - Burak ÖZTUNÇ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) desteğiyle ATB tarafından düzenlenecek olan Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) 23-27 Ekim tarihleri arasında Anfaş Fuar Merkezi'nde açılacak. Fuar öncesi ATB Başkanı Ali Çandır düzenlediği basın toplantısında fuarla ilgili bilgiler verdi. Odadaki toplantıda konuşan Ali Çandır, Türkiye’nin hatta dünyanın ilk yöresel ürünler fuarını 23-27 Ekim tarihleri arasında 10’uncu kez düzenleyeceklerini bildirdi.

11 yıl önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) başlattığı ‘Kriz varsa, çare de var’ iletişim kampanyasından yola çıkarak yöresel ürünler projesini ürettiklerini anımsatan Başkan Çandır, "Sizin Oraların Nesi Meşhur" özdeyişimizden hareketle faaliyetlerine başladığımız YÖREX Fuarı ise bu projenin ürünlerinden biridir” dedi.

Çandır, YÖREX ile yöresel ürünler ve coğrafi işaretlerin ülke gündemine alınmasına, yerel yönetimlerin bu konuda faaliyetlerde bulunmasına, yerelde kalkınmanın yolunun, yerinde kalkınmadan geçtiğinin anlaşılmasında katkı verdiklerini kaydetti. 11 yıl önce 109 olan coğrafi işaretli ürün sayısının bugün 453’e ulaştığının altını çizen Çandır, “Tescil için işlem gören 415 ürünü de kapsam içinde düşünürsek potansiyeli 3000 civarında olan yöresel ürünlerimizin yaklaşık 3’te 1’ine tescil anlamında temas etmişiz. Coğrafi işaretli ürünlerimizin bu dönemde sadece 3’ü (Antep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı) AB’de tescil ettirilmiştir. Bu arada 15 ürün de tescil aşamasındadır. Bu durum bizler için bir bakımdan sevindirici diğer bakımdan ise kat etmemiz gereken daha çok yolumuzun olduğuna işaret etmektedir” diye konuştu.

"Veri eksikliği"

Coğrafi işaretli ürün ihracat değerinin 2 milyar dolar civarında olması gerektiğini dile getiren Çandır, ancak tescilli ürün ihracatıyla ilgili resmi bir verinin olmadığından yakındı. Buna rağmen AB tescilli 3 ürünün ciddi bir ihracatının söz konusu olduğunu bildiklerini kaydeden Ali Çandır, “Eğer coğrafi işaret tescilli ürünlerin ihracatıyla ilgili müstakil bir istatistik tutulabilseydi bugün kesin rakamlar vermemiz mümkün olabilirdi. ‘Ölçemediğinizi yönetemezsiniz’ deyimini bu ürünlerimiz için düşünürsek ciddi bir boşluk alanına sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. O halde ulusal ve uluslararası alanda coğrafi işaretli ürünlerimizin yönetimini ve gelişimini sürdürülebilir biçimde gerçekleştirmek istiyorsak bir coğrafi işaretler enstitüsü kurmamız gereklidir” ifadelerine yer verdi.

"Coğrafi işaret enstitüsü"

Enstitünün kurumsallığı ile faydalar sağlayacağının altını çizen Çandır, ”10 yıl önce coğrafi işareti ve çeşitlerini tanıtmaya çalışırken bugünlerde AB koruması altında 3 ürünümüz bulunduğunu ve tescil için 15 ürünümüzün başvuru aşamasında olduğunu konuşuyoruz. Üstelik bu sayının yetersiz olduğunu da dile getiriyoruz. Oysaki coğrafi işaretler Fransa ve İtalya’da 100 yılı aşkın bir geçmişe ve bunun yanı sıra tabandan örgütlenmenin temeli olan kooperatifçilik anlayışına sahip bulunmaktadır” dedi.

"10 milyar dolarlık ihracat hedefi"

Çandır, bundan sonra odaklanılması gereken konu başlıklarını ise şöyle sıraladı:

"Taahhütte bulunduğumuz standartlarda üretilmesi, paketlenmesi ve depolanması, tüketicilere söz verilen biçimde sunulması, standart izleme, denetleme ve kayıt etme, işlevlerinin hayata geçirilmesi olmalıdır. Diğer taraftan bu çalışmalarla birlikte, kamunun teşvik ve desteklerinde coğrafi işarete ilave önem vermesi, bankaların bu konuda iş yapanlara düşük faizli krediler ve ilave kolaylıklar sağlaması,yerel yönetimlerin bu ürünlerin tüketimi ve tanıtımı için kaynak oluşturması, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve medyanın bu işi sahiplenmesiyle gelecek on yıllık dönemde kendi potansiyelimizi katma değere dönüştürebileceğimizi ve 10 milyar dolarlık ihracat değerine ulaşabileceğimizi düşünüyorum."

"Peynirlere özel sergi alanı"

Çandır, bu yıl YÖREX’te TOBB’un katkılarıyla üreticiler, firmalar ve ulusal market zincirleriyle yüz yüze görüşme imkanı sağlamanın yanında, coğrafi işaretler konulu panel ve tecrübe paylaşımı etkinlikleri düzenleyeceklerini aktardı. Coğrafi işaretli ve işaret başvurusunda bulunmuş peynirlerin sergilendiği özel bir alan oluşturacaklarının altını çizen Çandır, “Herkesin bu konudaki potansiyelimizi görmesini arzuluyoruz. Bu alanda peynir atölyesi gerçekleştireceğiz. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin peynirin nasıl yapıldığını görmelerini istiyoruz. Yani üretimi ve üretmeyi göstermek istiyoruz. Tadım etkinlikleriyle zenginliklerimizin farkını, tadanların öğrenerek bulmalarını diliyoruz” dedi.

Çandır, fuarda 7 bölgeden 81 il, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 18 kalkınma ajansı, 150 civarında oda ve borsa ile toplam 600 civarında katılımcı firma, kurum ve kuruluşun yer alacağını kaydetti. Çandır, fuarda Ezine Peyniri’nden Erzurum Oltu Taşı’na, Mersin Cezeryesi’nden İzmit Pişmaniyesi’ne, Bafra Pidesi’nden Trabzon Hamsiköy Sütlacı’na binlerce yöresel ürünün ziyaretçilerin beğenisine sunulacağını aktardı.

"Taklit yöresel ürünlere tepki"

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO) Başkanı Davut Çetin ise, YÖREX’in gittikçe gelişip büyüdüğünü ve Antalya’nın önemli bir markası haline geldiğini belirtti. Yöresel ürünler pazarlarının taklidinin yapıldığını aktaran Çetin, “En büyük şikayetlerimizden biri yöresel ürünlerle ilgili çok değişik pazarlar açılıyor Antalya’da. Bunlar ne hijyeni var, ne de kayıt altına alınabiliyor. Çoğu yöresel ürün olmayan ürünler taklit ürünler satılıyor. Bunlara taviz vermememiz gerekiyor. Burada markamızı varken diğer yöresel ürünlere taviz vermememiz gerekiyor. Buna yerel yöneticilerin dikkat etmesi gerekir” diye konuştu.

Çetin, Antalya merkezde olduğu gibi ilçelerinde yöresel ürünlerini içinde barındıran pazar ya da mağazaların açılması gerektiğini söyledi.

"Peynir ihracatı artmalı"

Almanya’nın 4.6 milyar dolar, Hollanda’nın 4.1 milyar dolar, Fransa 3.7 milyar dolar peynir ihraç ettiğini kaydeden Çetin, "Bizim 200 çeşit çok iyi peynirimiz var 166 milyon dolar ihracat rakamımız var. İlerlememiz gereken yol var. Bunu paketleme ve markalaşma ile yapabiliriz. Sıradan bir ürünle yurt dışında rekabet edemeyiz. Yöresel ürünlerle ülkemizin gastronomisini yurt dışına çok iyi tanıtabiliriz. Elimizde çok iyi potansiyel var, 16 milyon turist sayımız var. O misafirlere bu konuyu çok iyi anlatabilirsek, her otelde bir stant açabilirsek bir destek alabiliriz. Turizmcileri yöresel ürünler alanına çekmemiz gerekir” dedi.

ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, yöresel ürünler fuarının her geçen gün büyüdüğünün altını çizerek, bütün fuarların desteklenip dünyaya tanıtılmasını istedi.