Muammer SOYLU'nun haberi

İŞ ORTAKLIĞI YAPMIŞLAR

Manavgat’ta yaşanan olayda mağdur olan ve ismi sanık olarak geçen Erol Çavuşoğlu, olayla ilgili çarpıcı gerçekleri ve yaşadıklarını anlattı. Bir süre iş ortaklığı yaptığı N. Erol isimli kadının kumpasına düştüğünü ve büyük bir iftiraya uğradığını ifade eden Erol Çavuşoğlu, “O tarihlerde evli olan N. Erol isimli kadınla Side Mahallesi’nde bir restaurant’ta tanıştım. Bana eşiyle ayrı olduğunu ve kiralık ev aradığını söyledi. Bu tanışmamız sırasında bana ne iş yaptığımı sordu ben de astroloji ve alternatif tıp alanıyla ilgili olduğumu söyledim. Kendisi bana eşinin erkeklik görevini yapmadığını bu nedenle beş yıldır Ali Kabakçı isimli başka bir erkekle beraber olduğunu, eşinden ayrılmak istediğini anlattı. Ben de yaptığı işin yanlış olduğunu ifade ederek, kocasıyla barışmasını tavsiye ettim. Bu sohbeti yaptıktan sonra ayrıldık. Aynı günü akşamı beni kocası aradı ve Dedem Cızbız Restaurant’ta buluşma teklif etti, ben de gittim ve tanıştık. Necati Erol isimli kocası bana teşekkür ederek, iş ortaklığı teklif etti. Sermayeyi kendisinin vereceğini benim sadece işin emek yönünde olacağımı söyledi. Ben de bu teklifi kabul ettim ve N. Erol, kocası N. Erol ve ben bir dükkan bulduk ve iş ortağı olarak çalışmaya başladık. Bu süreçte sermaye olarak N. Erol isimli kadının üzerinden Al Baraka Türk’ten 500 bin lira kredi çekildi. Bu paranın 20 bin lirasını proforma fatura kesen Ahmet Ali Çetin aldı, 80 bin lirasını N. Erol aldı kalan 400 bin lirayı da ben aldım ve bu paranın hepsini NZA Limited Şirketi ismiyle kurduğumuz şirketin bünyesinde alternatif tıp alanında faaliyet gösteren işyeri için harcadım. Bu işle ilgili vergi levham ve faturam da var, her şeyi resmi yollardan yaptım. Bu işin kuruluş aşamasında N. Erol isimli kadın yurtdışına gitti. Alternatif tıp ürünleri pahalıdır, bankadan çektiğimiz kredi yeterli olmadı. N. Erol, “ne gerekiyorsa yap gelince hallederiz” dedi. Bu süre içinde çevremden borç para alarak işleri devam ettirdim. Fatura karşılığında 675 bin lira masraf yaptım. N. Erol yurtdışı gezisinden dönünce bu parayı kendisinden talep ettim. Muhasebecimizin yanında buluştuk ve harcamaların hepsinin fatura belgelerini gösterdim, iş ortaklığı sözleşmesi yaptık ve bana parayı ödeyeceğini söyledi.  Bu süreçten sonra beni oyalamaya başladı ve parayı ödemedi. Ben de bunun üzerine kendisini icraya verdim ve bu nedenle aramız açıldı.

SAVCILIĞA ŞİKAYET ETMİŞ

Bu sürecin ardından savcılığa gidip, benim kendisini dolandırdığım konusunda şikayetçi olmuş. Bunu duyunca ben de kendisinden asıl dolandırılan benim diyerek şikayetçi oldum. Yaklaşık 20 gün sonra haberim olmadan gelmiş ve dükkanı tamamen boşaltmış. Kendisini arayıp durumu sorduğum için savcılığa tekrar gidip bu kez de tehdit ediyor diye şikayetçi olmuş. Ankesörlü telefonlardan kendisini arattırıp, tehdit edilme süsü vermiş. Savcılık bu konuda takipsizlik kararı verdi. Bir süre sonra da beni arayıp 100 bin dolar para istedi ve tehditler savurmaya başladı. Bu süreçte kendi bayan arkadaşına bu adamı tongaya düşürdük ancak bir şey koparamadık, eninde sonunda 100 bin doları alacağım demiş. Bu bayanın ifadesi halen dava dosyasında da mevcut.

POLİS GÖZALTINA ALDI

Yaşadığım bu süreçten sonra polis operasyonuyla gözaltına alındık. Bu olaylarla hiç ilgisi olmayan 23 kişi gözaltına alındı. Olay tamamen saptırılarak Dini duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılıkla suçlandık. Gözaltına alınan kadınlardan birisi Dünya çapında ünlü bir ressam, diğer ikisi de fen ve matematik dalında Türkiye’de ödül almış emekli öğretmenler. Bu üç kız kardeş yıllardan beri aile dostum olur. Diğer gözaltına alınanlar ise yemek yediğim, sohbet ettiğim tanıdıklarım. Gözaltına alınan bu kişilerden çoğuyla ilgili takipsizlik kararı verildi ve N. Erol isimli kadına tazminat davası açtılar.

ASIL MAĞDUR OLAN BENİM

Bu olayda 675 bin lira harcayıp parasını alamayan, asıl mağdur olan benim ama suçlanan da ben oldum. Bu kadın hem kocasından hem banka görevlilerinden hem kendi gittiği psikiyatristten şikayetçi olmuş ve para istemiş. Bir kadınla tanıştım, hiçbir suçum olmadığı halde mağdur oldum. Bu olay medya kurumlarında ‘Manavgat’ta 3 trilyonluk dolandırıcılık’ şeklinde yansıdı. İşim, aile düzenim bozuldu, büyük haksızlığa uğradım. Tutuklandıktan sonraki ilk duruşmada da serbest bırakıldım. Hukuki süreç halen devam ediyor. Türk adaletine güveniyorum. Bu süreçten sonra kanun yoluyla ben de hakkımı aramaya devam edeceğim.” ifadelerini kullandı.