“Yolu, izi ve safı her zaman Yüce Türk Milletinin Dini ve Milli değerlerine karşı olanlarla birlikte olan  KESK yaptığı yazılı açıklamada Diyanet İşleri Başkanı suç işliyor, iktidar, hükümet destek veriyor başlıklı hadsiz bir açıklaması olmuştur. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan Ülkemizde, KESK Milletimizin inançlarıyla, yüce dinimiz İslam'ı milletimize Anayasanın 136, 633 Sayılı Görev ve Teşkilat Kanunun 1. Maddesi, sorumluluk ve görevi gereği anlatan, öğreten, öğütleyen Diyanet'e, onun değerli personeline, dini değerlerimize sıkılmadan saldırmaktadır. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş gayri ahlaki yaşantı ve eşcinsellikle ilgili dinimizin kesin emirlerini söylemiştir. Bunun haricinde hiç bir ifadesi olmamıştır. Hele hele Anayasanın 10. Maddesine aykırı bir tek cümlesi olmamıştır.

KESK önce oturup Anayasanın 136, DİB Görev ve kuruluşları hakkındaki kanunun 1. Maddesini okuyacak, ondan sonra kırk somun ekmek yiyecek daha sonra Diyanet, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Sayın Ali ERBAŞ hakkında açıklama yapacaktır. Diyanet İşleri Başkanı ERBAŞ'ın hutbesinde yer alan ifadelerinin TC. Anayasasının 122. Maddesiyle düzenlenen nefret ve ayrımcılık suçunu teşkil ettiğini iddia edecek kadar ileri gitmiştir.

Yüce Türk milletinin değerlerini aşağılayan bu densiz ve hadsizler, bundan önce de Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim için “1400 yıl önceki köhnemiş fikirler” ifadelerini kullanarak, içlerinde beslemiş oldukları kin, nefret ve öfkelerini açıkça dışa vurarak kusmuşlardı. KESK hiç bir zaman vatan ve millet için mücadele edenlerle aynı safta olmamıştır. Hep karşı safta olmuş, dini ve milli değerlere karşı savaş açanların avukatlığını yapmaktadırlar.

Şayet KESK'in kaygı ve endişesi Anayasanın 4. Maddesi ise 96. Yıl önce Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kurulan Cumhuriyet Kurum Diyanet İşleri Başkanlığı ve onun şerefli mensupları Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin kazanımlarının korunması hususunda KESK yöneticilerinden çok daha hassas ve çok daha azimli ve kararlıdırlar.

Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak farkımız her zaman doğrunun, güzelin, hak ve hakikatin, devletin, milletin, kurumumuz Diyanet İşleri Başkanlığının, onun başkanının, değerli meslektaşlarımız ve üyelerimizin yanında olmamızdır. KESK yöneticilerine buradan şunu söylemek istiyorum. Her zaman olduğu gibi gittiğiniz yol yanlış, Diyanetle ilgili yapmış olduğunuz o seviyesiz  açıklamanızda gerçeklerden uzak , sadece içinizdeki kin ve nefrete dayalı ön yargılı ifadelerdir.

Yüce Türk Milletinin Dini ve Milli Değerlerine, Diyanet'e saldırmayı, saldıranlara avukatlık yapmayı bırakın. KESK yöneticilerini sorumlu ve şerefli olmaya, bilip bilmeden konuşup her şeye maydanoz olmamalarını tavsiye ederim. Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak dine, diyanete, dini ve milli değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin zerre kadar şek ve şüphesi olmasın.”