Alanyalı ünlü iş adamı Erdal Akgün, 2017 yılından beri farklı cezalara çarptırılarak yargıtayca davanın yeniden görülmesi iş adamının avukat kızı Ezgi Akgün Biber’in tepkisini çekti. Babasının yıllara yayılarak uzayıp giden hukuki süreciyle ilgili Ezgi Akgün Biber’den açıklama geldi. Biber yapmış olduğu açıklamada, “Müvekkilim Erdal Akgün 10 Kasım 2017 tarihinde suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nitelikli yağma ve yaralamaya azmettirme suçlamaları sebebi ile gözaltına alınmış, 17 Kasım 2017 tarihinde suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlaması ile tutuklanmıştır.
Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın anılan suçlamalarla düzenlediği iddianame, Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, yargılamasına başlanmıştır.
İlk celse, mahkeme huzurunda yargılamanın tarafları dinlenmiş, avukatlar ve sanıklar tarafından Mahkemece araştırılması talep edilen, yargılamanın seyrine etki edecek bütün araştırma talepleri reddedilmiştir.
İkinci celse, Mahkeme Başkanı izinli olduğundan savunmalar alınmamıştır.
Üçüncü celse savunmalar alınmış, araştırma talepleri yenilenmiş ve yine tamamı reddedilmiş, hatta Müşteki’nin bizzat şahsımdan para istediğini ve tarafıma şantaj yaptığını gösterir video kayıtları dosyaya sunulmuş, bu konu ile ilgili tanık gösterilmiş, huzurda bulunan tanığımızın dinlenmesi talebi dahi reddedilmiş ve Müvekkilime isnat edilen bütün suçlamalardan üst sınırdan ceza verilmiş, iyi hal indirimi dahi yapılmamış, Müvekkilim 21 yıl ceza almıştır.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunmuş olduğumuz itirazlar, 24 sanıklı dosyanın kendilerine ulaştığı tarihten tam 18 gün sonra esastan reddedilmiş ve incelenmek üzere dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi nezdinde yapılan itirazlarımız yerinde görülmüş, duruşma açılmış, dosya üzerinde ayrıntılı bir inceleme yapılmış ve hatta 5 yılın altında kalan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onaylanan kısımlar dahi Yargıtay incelemesine tabi olmamasına rağmen incelenerek “SOYUT, BASMAKALIP, KLİŞE gerekçelerle cezalandırma yöntemine gidilemeyeceği, somut olayın tespitine etki edecek hususların neden inceleme dışı bırakıldığı dahi gerekçeye yansıtılmadan YERİNDE VE YETERLİ OLMAYAN gerekçelerle hüküm kurulduğu” gerekçeleriyle esastan bozulmuştur.
Akabinde, Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, müvekkilimi tahliye etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı ise Yargıtay Kararı doğrultusunda, kesinleşmiş hükümler açısından da değerlendirmenin Müvekkilim açısından yanlış yapıldığı düşüncesi ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına itiraz etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi de bu itirazı yerinde görmüş ve kesinleşmiş hükümlerin infazını durdurmuş ve yargılamanın yenilenmesine karar vermiştir.
Gelinen noktada Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iki tane Yüksek Mahkeme tarafından esastan bozulmuş olan karara rağmen, yapılan duruşmada yenilenen bütün araştırma taleplerimizi yeniden red ederek, adeta dosyaya sanıklar lehine delil girmesini engellemiş, uyma adı altında kararında direnmiş ve Müvekkilimi yeniden 14 yıl ile cezalandırmıştır. Ayrıca, kesinleşmiş bir yargı kararı olmamasına ve Yüksek Mahkeme kararlarına rağmen, masumiyet karinesini hiçe sayarak Müvekkilimin tutuklanmasına karar vermiştir. Bunun Türkçedeki karşılığı tutuklama yöntemiyle sanığı cezalandırmaktır.
Adalete olan inancın ve yargıya olan güvenin diplerde olduğu günümüzde bu karar tabi ki bizi şaşırtmamıştır. Takdiri kamuoyuna aittir”
