Enver Yücel, “Halen de ödüyoruz. Borç bitmiyor. Bakkalından fırıncısına, öğretmeninden SGK’sına her yere borç oluşmuş. Her şey iyi gidiyorken biz neden okula el koyalım. Hayatta her şey olabilir. Ekonomik şartlar oluşmamıştır, biz de el koymuşuzdur.” dedi.

Ne kadar dayansakta gücümüz kalmadı diyen Yücel, “Kişisel bir mesele değil. Ben 40 küsur yıldır eğitim işletmeciliği yapıyorum. 40 saniye öğretmenimin ücretini geciktirmedim. Hayatta en büyük korkum ‘maaşları ödeyemezsem ne olur?’ kaygısı oldu. Eğer siz öğretmeninizi rahat ve huzurlu bir şekilde tutamazsanız, orada eğitim olmaz. Huzur olmaz. Biz hiçbir zaman Franchise olmadık. Ekonomik sıkıntılar olabilir. Problemler olabilir. Bunu Alanya’daki velilerimiz biliyor. Ama biz yine dayandık. En sonunda da artık burayı devralmak zorunda kaldık. Yoksa okul gayet güzel gidiyorken niye borç ödeyelim. Bizim markamızdan başka gücümüz yok. Artık Alanya’da Bahçeşehir Koleji franchise değildir. Bahçeşehir Koleji artık daha iyi olacak” dedi.

Enver Yücel, pandemi sürecinde çocukları okula gitmeyen velilerin ödediği paraları geri istemesinin anlamsız olduğunu söyleyerek, “Böyle bir dünya yok. ‘Ben hizmet satın aldım, almadım’ anlayışı ile eğitim olmaz. Okul açık olsa çocuk bir gün okula gelmese onun parasını da mı vereceğiz? Ben sadece Alanya’da değil, başka şehirlerdeki okullardaki 10 bin öğrenci velisiyle aynı konuşmayı yaptım. Mesela mağazadan kıyafet alsanız, sonra mağazaya gidip ‘Ben sizden elbise aldım ama 2 aydır giymiyorum, parasını iade edin’ diyebilirler mi? Böyle saçma bir şey olamaz” diye konuştu.